"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Muğla ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 604 parsel (yeni 102 ada 20 parsel) ve 1005 parsel (yeni 102 ada 21 parsel) sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.11.2014 tarihli ve 2014/256 Esas, 2014/649 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazların mülkiyetlerinin ihtilaflı olmaları sebebiyle kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen toplam 24.592,00 TL'nin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/152 Esas sayılı dosyasının sonuçlanıp kesinleşmesine kadar üçer ay vadeli hesaplara yatırılarak nemalandırılmasına ve iş bu davanın sonucuna göre belirlenecek hak sahiplerine ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20.11.2014 tarihli ve 2014/256 Esas, 2014/649 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arazi niteliğindeki taşınmazların olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre bulunan bedeline, özellikleri ve mevcut durumu dikkate alındığında % 200 objektif değer arttırıcı unsur eklenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, tespit edilen kamulaştırma bedeline yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi, davalılardan ... dava konusu taşınmazın ihtilaflı olduğu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/483 Esas sayılı dosyasında taraf olmadığı halde adı geçen davalının payı yönünden tespit edilen bedelin derhal ödenmesine karar verilmesi gerektiği halde üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.11.2019 tarihli ve 2018/249 Esas, 2019/461 Karar sayılı kararı ile tespit edilen fark kamulaştırma bedeli verilen yasal sürede depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 21.11.2019 tarihli ve 2018/249 Esas, 2019/461 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; fark bedelin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde bedel depo edilmemiş ise de, davacı idare vekili tarafından 16.09.2020 tarihinde sunulan dilekçe ve ekinde bulunan banka dekontuna göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, tarafların beyanı ve usul ekonomisi gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07.07.2022 tarihli ve 2021/41 Esas, 2022/111 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini sağlanmak suretiyle davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişi tarafından hazırlanan 18.08.2014 havale tarihli rapor ekli krokinin kararın eki sayılmasına, davalı ... tarafından kök tapuda ölü kayıt maliki ... mirasçıları ..., ... ve ... aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/588 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açılması nedeniyle dava konusu yerin aynının ihtilaflı olduğu anlaşılmakla, 2942 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi gereğince kamulaştırma bedelinden ihtilaflı olan 39.912,24 TL'nin ileride hak sahipliğini ispat edecek kişiye payları oranında ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, ihtilaflı olmayan bakiye 3.070,23 TL'nin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalı ..., ..., ..., ... ve ...’ya ödenmesine, ihtilaflı olan 39.912,24 TL hak sahibine karar tarihi itibarıyla ödenemeyeceğinden bu bedele 26.08.2014 tarihinden mülkiyet ihtilafına ilişkin 2014/588 Esas sayılı dosyada verilecek kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,ihtilaflı olmayan 3.070,23 TL'ye ise 26.08.2014 tarihinden karar tarihi olan 07.07.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun hazırlanmadığını, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ..., ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, birden fazla vekil olması nedeniyle vekalet ücretinin ayrı ayrı karara bağlanması gerekirken, tek vekâlet ücreti verilmesi gerektiğinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, belirlenen bedelin düşük olduğunu, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddesi.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hükmedilen 42.982,47 TL kamulaştırma bedelinin, mülkiyet ihtilafına konu olan 39.912.24 TL’lik kısmına 26.08.2014 tarihinden son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, mülkiyet ihtilafına ilişkin 2014/588 Esas sayılı dosyada verilecek kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesine hükmedilmesi yerinde değildir.
5.Dava konusu ... Mahallesi 604 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 nci maddesinin (a) fıkrası uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu 102 ada 20 parsel olarak ve 1005 parsel sayılı taşınmazın ise yapılan yenileme çalışmaları sonucu 102 ada 21 parsel olarak tapuya tescil edildiğinden; dava konusu taşınmazların yenileme sonrası oluşan durumları üzerinden hesaplama yapan 05.07.2022 tarihli fen bilirkişi raporunun ve ekli krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde yenileme öncesi durum esas alınarak düzenlenen 18.08.2014 havale tarihli raporun kararın eki sayılmasına karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekillerinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) (7) numaralı bendinde yer alan “mülkiyet ihtilafına ilişkin Mahkememizin 2014/588 Esas sayılı dosyasında verilecek kararının kesinleşme tarihine” ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine “son karar tarihi olan 07.07.2022 tarihine” ibaresinin yazılması,
b) (2) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine “Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi ... ve Fen Bilirkişisi ... tarafından hazırlanan 05.07.2022 tarihli rapor ve ekli krokinin kararın eki sayılmasına,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... ve ...'dan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.