"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Ordu ili, ... ilçesi, ... köyü 2438 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma şartlarının gerçekleşmediğinden davanın reddi gerektiğini, acele el koyma dosyasında alınan rapor yeterli olmayıp sadece tek emsal incelenerek sonuca varıldığını, taşınmazın gerçek değerinden çok düşük değer tespit edildiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.11.2014 tarihli ve 2013/106 Esas, 2014/707 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.11.2014 tarihli ve 2013/106 Esas, 2014/707 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 09.05.2016 tarihli ve 2016/1899 Esas, 2016/9297 Karar sayılı kararıyla hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 2013 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden araştırılarak emsal ile dava konusu taşınmazın emlak vergi değerleri yönünden de üstünlük oranlarının denetlenmesi, kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan ve işyeri ruhsatında yağ, yem ve küspe imal edildiği belirtilen işletme binasının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayınlanan yapıların mimarlık hizmetlerine esas olan sınıfını gösterir cetvele göre 3/A grubu yapı mı, yoksa 3/B grubu yapı mı olduğu hususunda raporlar arasındaki çelişki giderili söz konusu yapının sınıfının doğru olarak tespiti için bilirkişi kurullarından ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken böyle bir inceleme yapılmaksızın yapının 3/A grubu kabul edilmesi, 1/1000 ölçekli imar planında kısmen yol, kısmen de sanayi alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmazın kısmi olarak kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısımda, imar planında tahsis edildiği kullanım amacına göre değer kaybı meydana gelip gelmeyeceği hususu araştırılıp, bu konuda hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.01.2017 tarihli ve 2016/328 Esas, 2017/45 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve kroki eklenmek suretiyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen yol, kısmen sanayi alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmazın kısmi olarak kamulaştırılması nedeniyle arta kalan bölümünde (ifrazen oluşan Ordu ili, ..., ... köyü 2438 ada 5 parselde) imar planında tahsis edildiği kullanım amacına göre değer kaybı oluşup oluşmayacağı ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevap doğrultusunda bilirkişi kurulu raporu denetlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden bu hususta bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozmadan önce tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedel olan 508.914,96 TL'ye 25.08.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 27.11.2014 gününe kadar, bozma sonrası artan 218.590,79 TL'ye ise 25.08.2013 gününden son karar tarihi olan 31.01.2017 gününe kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden, bu usule uyulmadan faize hükmedilmesi, kabule göre de dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde (ifrazen oluşan Ordu ili, ... ... köyü, 2438 ada 5 parselde) %53 oranında değer azalışına hükmedildiği, kısmî olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan bölümdeki değer kaybının %50 oranını geçmesi halinde, davalıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmeli, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu nesnellikten uzak ve gerçeği yansıtmadığını, taşınmazdan arta kalan kısmının geometrik yapısında meydana gelen bozulmanın sebebi yapılan kamulaştırma işlemi olmayıp parselin kendi şekli ile ilgili olduğunu, Altınordu Belediye Başkanlığının 27.05.2021 tarihli yazısında da açıkça belirtildiği üzere imar planına göre dava konusu taşınmazın arta kalan kısmı üzerine kamulaştırmadan önceki imar nitelikleri devam eder nitelikte ve yapılaşmaya elverişli olması sebebiyle fiilen yararlanma imkanının da bulunması bakımından kalan kısımda %50 oranında afaki bir değer azalışı olduğunun belirtilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece bozma ilamı doğrultusunda öncelikle dava konusu taşınmazın arta kalan kısmında değer kaybının %75 olduğu gerçeği karşında % 50 değer kaybını kabul etmediklerini, bu aşamadan sonra davacı idarenin kalan parselin tamamının bedelini ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyetini kazanma imkanı sağlanması gerekirken bu şartların sağlanmadığını; bu sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10, 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Ordu ili, ... ilçesi, ... köyü 2438 ada 4 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3.Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının makul olduğu sonucuna varılmıştır.
4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Mahkemece ödenmesine karar verilen 206.665,23 TL'ye ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken son karar tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Mahkeme gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan ''... mahkememizin bu dosyasının karar tarihi olan...'' ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine ''ikinci karar tarihi olan 31.01.2017'' ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.