"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılar için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz isteminin reddine karar verildikten sonra, davalı idare vekilinin tazminat talebi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 646 ada 35 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde kısmen yol kısmen de park yapılmak suretiyle fiilen kullanıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın imar planında bir kısmının park alanı, bir kısmı ise yol alanı ve bir kısmı ile trafo alanı olarak planlandığını, ana arterde olduğunu, sorumluluğun Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu, trafo alanı olarak belirlenen yerden TEDAŞ’ın sorumlu olduğunu taşınmazın bedeli tespit edilirken el atma tarihindeki niteliğinin gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan m2 birim değerinin ve ecrimisilin yüksek olduğunu, taşınmazda hisse kaydı bulunmadığı bildirilen davacılar ... ve ... yönünden mülkiyet kaydının devam edip etmediğinin araştırılması gerektiğini, diğer idareler yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın kadastral parsel niteliği dikkate alınarak DOP kesilmesi ve el atma tarihindeki nitelik ve koşullarının dikkate alınması gerektiğini, davacıların ecrimisil yönünden dava şartları oluşmadığından haklarının bulunmadığını, ecrimisil talebi yönünden de davanın reddi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, yargılama giderinin hatalı hesaplanıp vekalet ücretinin de yüksek hesaplandığını. ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dava konusu Antalya İli, Muratapaşa İlçesi ... Mahallesi 646 ada 35 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmaza DOP kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, emsal olarak kabul edilen 13081 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde DOP kesintisi yapılmış imar parseli olduğu, dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde Kepez ve Antalya havalesi Elektrik Santralleri T.A.Ş. lehine daimi irtifak hakkı bulunduğundan, irtifakın bedele etkisi yönünden rapor alındığı ve metrekare birim fiyatının belirlendiği, dava konusu taşınmaza kamulaştırma olmaksızın fiilen el atılması nedeniyle davacıların talep edebileceği tazminat miktarının ve emsal kira araştırması suretiyle ecrimisil başlangıç tarihi itibariyle m2 kira birim değeri tespit edilip Yİ-ÜFE ye göre güncellenmek suretiyle davacıların ecrimisil tazminatlarının tespitine ilişkin bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarının yerinde olduğu, taşınmaz üzerinde fiilen trafo bulunmadığı, park ve yol olarak el atılan taşınmazın tazminat sorumluluğunun ... Belediyesinde olduğu anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat yönünden temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasına yönelik olarak istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir. temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu Antalya ili, ... ... Mahallesi, 646 ada 35 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı idarenin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdarenin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.