"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Siirt ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 311 ada 591 parsel sayılı taşınmazın 13.554,62 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 14.03.2016 tarihli ve 2015/645 Esas, 2016/321 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Siirt 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, taşınmazın arsa niteliğinin doğru olduğu, bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmaz 859.33 m², dava konusu taşınmaz ise 98.678,09 m² yüzölçümlü olup uygun emsal olmadığından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 10.07.2018 tarihli ve 2017/389 Esas, 2018/444 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davalılara fazladan ödenen bedelin davacı idareye iadesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, bozmaya uyulmuşsa da gerekleri tam olarak yerine getirilmediğini, bozma ilamı öncesinde iki parça halinde arta kalan alanlarda değer artışı hakkında bozma yapılmadığı ve davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden %1,5 ve %15 oranlarında değer artışı verilmek suretiyle az bedel tespit edilmesi,
3. Kıymet takdir raporunda ve fen bilirkişi raporunda kamulaştırılan kısmın toplam yüzölçümünün 13.554,63 m² olduğu belirtildiği ve mahkemece de bu kısmın tapusunun iptaline karar verildiği hâlde, 11.310,43 m²lik kısmın bedeline hükmedilmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Siirt 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas raporun bilimsellik ve objektiflikten uzak olduğunu, taşınmazın niteliğinin arsa olmadığını ve emsal alınan taşınmazın uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal taşınmazın belediyenin ihale yoluyla satış olduğunu ileri sürerek uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı ... ile davalı ... tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Siirt ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 311 ada 591 parsel sayılı taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Kamulaştırmadan arta kalan (Y1) ve (Y2) ile gösterilen toplam kısımlara bozma ilâmına uyularak, davalı tarafın usulî kazanılmış hak gereği değer artışı verilmemesi doğru görülmüştür.
4. Mahkemece 10.07.2018 tarihli ve 2017/389 Esas, 2018/444 Kararı ile 370.523,82 TL bedelin iadesine karar verildiği, ancak Ziraat Bankasının müzekkere cevabı ile işbu bedelin davacı ... Müdürlüğüne iade edilmediği anlaşıldığı hâlde, mahkemenin verdiği son kararda tespit edilen bedelin infazda tereddüt yaratacak biçimde ihtimalli gösterilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının (4) numaralı bendinin a harfli satırında yer alan sırasıyla "951.052,61" ve ''10/07/2018'' ibarelerinin çıkartılarak yerine sırasıyla "1.321.76,43," ve ''14.03.2016,'' ibarelerinin yazılmasına,
3. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının (4) numaralı bendinin b harfli satırının hükümden çıkartılarak yerine ''Fark bedel olan 8.673,97 TL'nin 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı dikkate alınarak 8.673,97 TL kamulaştırma bedeline 08.12.2015 tarihinden son karar tarihi olan 27.04.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, davalı ... Müdürlüğüne derhâl ödenmesine, bu hususta Ziraat Bankası Diyarbakır Şubesine müzekkere yazılmasına," cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan alınması gereken 886,70 TL temyize başvurma harcından peşin alınan 162,10 TL harcın mahsubu ile kalan 724,60 TL harcın alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.