Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13065 E. 2023/3112 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazlar için belirlenen bedelin tespiti ve ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kamulaştırma bedelinin tespitinde hüküm altına aldığı faiz başlangıç tarihinin hatalı olması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi gereğince uygulanacak 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Samsun ili, ... ilçesi, ... köyü 508, 517, 518, 519, 520 ve 521 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın sulu kapama fındık bahçesi niteliğinde olduğunu, taşınmaza kapama bahçe niteliği vermeyen ağaçlara yaş ve cinslerine göre değer biçilmesi gerektiğini, tarla kirası, döner sermaye faizi ve genel idare giderlerinin maliyet çizelgesinde gösterilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon oranının en alt seviyeden alınması gerektiğini, taşınmazlar mahalle yerleşik alanı içerisinde kaldığından ve diğer nedenlerden dolayı en az %100 objektif değer artırıcı unsur ilavesi yapılması gerektiğini, taşınmazlar üzerinde müvekkillerime ait yapılar mevcut olduğunu beyan etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın sulu kapama fındık bahçesi niteliğinde olduğunu, aynı zamanda boş kalan yerlerde sebze ve mısır yetiştirilebildiğini, idarenin çok düşük bedel teklif ettiğini, taşınmazın değer arttırıcı unsurları gözetilerek bedelinin belirlenmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin çok düşük bedel teklif ettiğini, taşınmazın değer arttırıcı unsurları gözetilerek %300 objektif değer arttırıcı unsur ilavesi yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.2016 tarihli ve 2015/903 Esas, 2016/411 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.2016 tarihli ve 2015/903 Esas, 2016/592 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden üretim masraflarının yeniden sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazlara objektif değer artırıcı unsurun %20 uygulanması gerektiği, idarenin harçtan muaf olduğu, dava konusu taşınmazların tapu kaydında bulunan ipotek ve hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılmaması gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 22.05.2019 tarihli ve 2019/68 Esas, 2020/136 Karar sayılı kararı ile ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 24.06.2020 tarihli ve 2018/219 Esas, 2019/411 Karar sayılı karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edilen münavebe ürünlerinin verim miktarları taraflar arasında kesinleşmiş olduğu ve verilen ilk karar davalı ... vekilince temyiz edilmediğinden ilk kararda tespit edilen bedel bu davalı yönünden davacı idare lehine usulî kazanılmış hak oluşturacağının gözetilmemesi gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedeli çok yüksek olduğunu, verim, masraf ve kilogram fiyatlarının hatalı belirlendiğini, kapitalizasyon faizinin %4 gibi yüksek bir oranda alındığını, aynı zamanda %20 oranında objektif değer artışı ilavesi arazi değerinin daha da yükseltildiğini, fazla yatan bedelin iadesine karar verilmediğini, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın müvekkil ... adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken bu şekilde hüküm kurulmadığını, tescil hükmünün haciz, ipotek gibi her türlü tasarruf hakkını kısıtlayacak şerh ve kayıtların kaldırılmasına ifadesi olmaksızın kurulmuş olduğunu ileri

sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline kararda bahsedilen ilave 91.510.77 TL'nin ödenmediğini, 183.983.27 TL'nin dışında herhangi bir bedel bankadan tahsil edilmediğini, kararın müvekkil aleyhine diğer müşterek paydaşlardan ayrıştırılarak kararın temyiz edilmediği gerekçe gösterilerek hesaplama dışı bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, münavebe ürünlerinin üretim masrafları brüt gelire göre yüksek alındığını, en az %50 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; toplam geliri üçe bölerek net gelirin bulunmasını, değerlendirmeye alınan ürünlerin, dekara verimleri ve satış fiyatlarının düşük alındığını, %50 oranında objektif değer artışı oranı uygulanması gerektiğini, taşınmazın bedelinin düşük hesaplandığını, bedelin tamamına faiz işletilerek derhâl ödenmesi ve ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebe ürünlerinin üretim masrafları brüt gelire göre yüksek alındığını, en az %50 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, bitişik parsellere daha yüksek bedel biçildiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bozma öncesi ilk karar ile tespit edilen bedele 09.04.2016 tarihinden mahkemenin ilk karar tarihine kadar, ikinci karar ile tespit edilen bedele ikinci karar tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen bedele ise son karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken hatalı hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bentlerinin a ve b alt başlığında yer alan "20.06.2016 tarihinden ikinci karar tarihi olan 22.05.2019 tarihine kadar; fark bedel 33.370,29 TL'sine ise 22.05.2019" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "09.04.2016 tarihinden ikinci karar tarihi olan 22.05.2019 tarihine kadar; fark bedel 33.370,29 TL'sine ise 09.04.2016" ibaresinin yazılmasına, c alt başlığında yer alan "28.04.2022" tarihinin hükümden çıkartılmasına, yerine "20.06.2016" tarihinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.