Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13238 E. 2023/7978 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırılan taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin davacıya ödenip ödenmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Muhdesatın bulunduğu taşınmazın kamulaştırıldığı, davacıya muhdesat bedelinin ödenmediği ve davalı idarenin diğer paydaşlarla muhdesata ilişkin anlaşma imzalayıp bedel ödediği ancak davacı ile böyle bir anlaşma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/59 Esas, 2022/2056 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/622 Esas, 2019/400 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin önceden paydaşı olduğu Hatay ili, Dörtyol ilçesi, ... Mahallesi ... ve 393 parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırıldığını, ancak sadece zemin bedelinin müvekkiline ödendiğini, taşınmazlar üzerindeki muhdesatların davalı idare tarafından tespiti yapıldığı halde bedelinin ödenmediğini, müvekkiline ait 245 adet satsuma cinsi mandalina ağacı ile 20 adet zeytin ağacından oluşan muhdesata kamulaştırma yapılmaksızın davalı idare tarafından fiilen el atıldığını belirterek, kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların müvekkili idare tarafından kamulaştırıldığını, taşınmazların bedellerinin ödenerek tapuda davacının rızası ile ferağın gerçekleştirildiğini, böylece taşınmazların müvekkili idare adına tescil edildiğini, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmına ilişkin uzlaşma yoluyla gerçekleştirilemeyen kamulaştırma işleminin de Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/257 Esas sayılı dosyasında açılan bedel tespit ve tescil davası ile tamamlandığını, bu davada taşınmazın zemini ve üzerindeki muhdesatlar için tek bir zemin metrekare birim bedeli belirlendiğini, davacının zilyetlik iddia ettiği bu muhdesatların bedellerinin bu şekilde diğer pay sahipleri ile birlikte davacı adına yatırıldığını, dolayısıyla davanın diğer pay sahiplerine karşı açılması gerekirken müvekkili idareye karşı açılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın iyiniyetle hareket etmediğini, aksi kanaate ulaşılması halinde sözü edilen davada tespit edilen ağaç bedellerinin mahsup edilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARIf

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile el atılan muhdesat bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların müvekkili idare tarafından kamulaştırıldığını, taşınmazların bedellerinin ödenerek tapuda davacının rızası ile ferağın gerçekleştirildiğini, böylece taşınmazların müvekkili idare adına tescil edildiğini, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmına ilişkin uzlaşma yoluyla gerçekleştirilemeyen kamulaştırma işleminin de Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/257 Esas sayılı dosyasında açılan bedel tespit ve tescil davası ile tamamlandığını, bu davada taşınmazın zemini ve üzerindeki muhdesatlar için tek bir zemin metrekare birim bedeli belirlendiğini, davacının zilyetlik iddia ettiği bu muhdesatların bedellerinin bu şekilde diğer pay sahipleri ile birlikte davacı adına yatırıldığını, dolayısıyla davanın diğer pay sahiplerine karşı açılması gerekirken müvekkili idareye karşı açılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın iyiniyetle hareket etmediğini, aksi kanaate ulaşılması halinde sözü edilen davada tespit edilen ağaç bedellerinin mahsup edilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ve ağaç bedellerinin yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının hisseli olarak malik olduğu dava konusu taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, bilirkişi raporuna göre dava konusu ağaçların dikili bulunduğu taşınmazlara ait kamulaştırma işlemlerinin Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2016 tarihli, 2015/257 Esas, 2016/282 Karar sayılı ilamı ile tamamlandığı, davacıya muhdesat bedelinin ödenmemiş olduğu, davalı idarenin dosyaya sunmuş olduğu bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazlarda hissesi olan maliklerle "muhdesata ilişkin anlaşma ve ibra tutanaklarının" karşılıklı olarak imzalanarak ağaç bedellerinin ödendiği, davacının aynı parselde muhdesatı bulunmasına rağmen davacı ile muhdesata ilişkin anlaşma ve ibra tutanağının bulunmadığı ve davacıya ödemenin yapılmadığı, böylece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan muhdesatın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Hatay ili, Dörtyol ilçesi, ... Mahallesi ... ve 393 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde yer alan ve davalı idare tarafından tanzim edilen 15.11.2012 tarihli müştemilat tespitine ilişkin tutanakla davacılar murisine ait olduğu tespit edilen ağaçlara yaş, cins ve verim durumuna göre maktuen değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.