"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... köyü 540 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın kazı yapmak ve tel örgü ile çevirmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.05.2014 tarihli ve 2011/372 Esas, 2014/376 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın m² birim fiyatı serbest piyasa araştırmasından bahsedilerek soyut ifadelerle resen 35 TL kabul edilerek değer biçilmiş olup bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmayıp taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması, ayrıca 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 11.07.2018 tarihli ve 2016/256 Esas, 2018/593 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal olarak alınan ... Köyü 386, 389, 1176 ve 1136 parsel sayılı taşınmazların ... Belediye Başkanlığı Encümen kararına göre kamulaştırma sonucu oluşan bedeller üzerinden değerlendirme yapıldığından, özel amaçlı bu satışın emsal olarak değerlendirilmesi doğru olmayıp taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğunu, arsa vasfında kabul edilerek değer tespit edilmesinin hatalı olduğunu, değerin yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 1. derece korunması gerekli sit alanı olarak şerhi düşüldüğünü, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile Koruma Yüksek Kurulu 658 sayılı ilke kararı gereği de söz konusu alanda zorunlu durumlarda Müze Müdürlüğünce alt yapı uygulamalarının yapılabileceğinin belirtildiğini, ilgili mevzuat uygulamaları gereğince trampa imkanının bulunması karşısında davacıların bu yönde taleplerinin bulunmaması sebebiyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı bir zarardan bahsedilemeyeceğinin belli olduğunu, zira dava konusu taşınmazın bitişiğindeki 541 parsele ilişkin Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesinin 2015/584 Esas, 2016/764 Karar sayılı kararında özetle, idarelerin sit alanlarında kamulaştırma yapma zorunluluğunun bulunmadığını, sit alanları için takas (trampa) imkanının bulunduğunu, davacıların bu yönde başvuru yapmamaları nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı bir zarardan bahsedilemeyeceği sonucuna varılarak davanın reddine karar verildiğini, bu nedenle işbu dava yönünden de kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu maliki davacılar ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin birinci fıkrası.
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
4.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece verilen 11.07.2018 tarihli ikinci kararın davalı idare vekilinin temyizi üzerine bozulduğu, bozma öncesi hükme esas alınan 18.06.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza belirlenen 42,00 TL/m² birim değerinin davacı idare adına usuli kazanılmış hak oluşturduğu bu bedel üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden fazla bedele hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan takyidatların bedele yansıtılmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Davalı idare vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.