"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1658 ada 113 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.02.2016 tarihli ve 2015/270 Esas 2016/68 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Arsa niteliğindeki ... ili, v ilçesi, ... Mahallesi, 1658 ada 113 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmediği; ancak taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde taşınmazın arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken bu bedelden taşınmaz SİT alanında kaldığı gerekçesiyle indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi hatalı olduğundan ve dava konusu taşınmaz ile içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik incelemeyle dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesaplama yapan rapor doğrultusunda hüküm kurulması, doğru olmadığından hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.04.2022 tarihli ve 2019/432 Esas, 2022/125 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, emsalden kesilen düzenleme ortaklık payı kesintisi oranında kesinti yapılamasının hatalı olduğunu, sit alanı şerhi nedeni ile oluşan değer kaybının bedelden indirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın belirlenen bedelinin düşük olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesintisinin yüksek olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin Atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeler Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ile 439 uncu maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Arsa niteliğindeki İzmir ili, Konak ilçesi, İmariye Mahallesi 1658 ada 113 parsel sayılı taşınmaza emsal kıyaslaması yapılması yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi; üzerindeki yapılara da resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Buna karşın dosya içerisinde mevcut Konak Belediye Başkanlığı’nın 18.03.2021 tarihli cevabi yazısında; taşınmazın mevcut kadastral konumunu koruduğunu, imar planı uygulamalarının yapılması için öncelikle düzenleme sahası seçilmesi gerektiği ve seçili düzenleme sahasına uygulanacak 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre kesilecek düzenleme ortaklık paylarının yasal oranı geçemeyeceği belirtilmiştir.
5.Bu itibarla; düzenleme sahası belirlendiğinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının yasal oranı geçemeyeceği ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında % 40 düzenleme ortaklık payı kesildiği ve bu dosyaların Dairemiz denetiminden geçerek onandığı da anlaşıldığından, taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 oranında düzenleme ortaklık payı kesilerek belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, Aşağıda yazılı kalan temyiz başvuru harcının davacı idareden alınmasına,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.