Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13400 E. 2023/1361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan arazi için belirlenen bedelin tespiti ve ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Net gelir yöntemiyle belirlenen kamulaştırma bedelinin ve uygulanan objektif değer artış oranının hukuka uygun olduğu, ayrıca kamulaştırma davalarında idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yasal olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine eldeki dosya hakkında tefrik kararı verilerek yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Burdur ili, ... ilçesi, ... köyü 165 ada 15 parsel (eski 2343 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedel tespiti ve ecrimisil talebiyle 15.01.2018 tarihinde Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/23 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın hâlen derdest olduğunu belirterek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebe deseninde yer alan ürünlerin verim ve maliyet giderlerinin Burdur İl Tarım Müdürlüğü verileri ile uyuşmadığını, çam ağaçlarının değerinin kamulaştırma bedeline eklenmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olmasına rağmen sulu kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, sulu kabul ediliyor ise de sulama giderlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılmamasının hatalı olduğunu, %4 kapitalizasyon faiz oranına ilave olarak %50 objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, münavebe deseninin o yörede yaygın olarak yetişen ürünlerden oluşturulduğu, net gelirin hesabında İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu konum, merkezi yerlere uzaklığı dikkate alındığında %50 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan zirai muhtesatın İlçe Tarım Müdürlüğü verilerine uygun şekilde maktuen tespit edilip kamulaştırma bedeline eklenmesinin yerinde olduğu, her ne kadar kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken 9 ay sonrası olan 02.03.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi hatalı ise de davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığından bu husus düzeltme sebebi yapılmamış, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunup davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Burdur ili, ... ilçesi, ... köyü 165 ada 15 parsel (eski 2343 parsel) sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde; sulu tarım arazisinde kapitalizasyon faizinin % 4 alınarak taşınmazın bilirkişi raporunda yazan özelliklerine göre % 50 oranında objektif değer artış oranı uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.