"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı Hazine adına tesciline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, her ne kadar temyiz dilekçesi süresinde verilmemişse de gerekçeli karar tebligatının usulsüz olduğu anlaşıldığından, dilekçe tarihi öğrenme tarihi kabul edilerek temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 165 ada 225 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak alınan kamulaştırma ve kamu yararı kararının tebliğ edilmemiş olmasına rağmen liman yetkililerinden aldığı bilgiler ışığında yaptığı değerlendirmede taşınmazında yapılmakta olan kamulaştırma ve kamu kararı kararının hukuka aykırı olduğunu, kamulaştırmaya konu alanda mevcut imar planlarında liman yolu bulunmadığını, mevcut imar planlarında görüleceği üzere mevcut imar ve yat limanı uygulama imar planında liman yolu dava konusu taşınmazın güney yönünden geçen ve yat limanı arazisi ve belediye arıtma tesislerine ulaşan ve genişliğinin 12 metre olan yol olduğunu, mevcut imar planında liman yolu olarak nitelenmeyen davaya konu taşınmazından liman yolu adı altında kamulaştırma yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, 165 ada 1 parsel ve 193 ada 1 parselden geçirilmek istenen yolun yat limanı olarak kullanılmak istenmesinin mülkiyet haklarının ve hukukun hiçe sayılması niteliğinde olduğunu beyan etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; mevcut imar planında 165 ada 1 parselden geçirilmek istenen yolun yat limanına bağlantısının bulunmadığını, imar planlarına aykırı olarak 165 ada 1 parsel nolu taşınmaz içerisinde bulunan 1. derece tarihi sit alanı dikkate alınmaksızın 193 ada 1 parsel ve 165 ada 1 parselin deniz cephesinde bulunan plajın kıyının kıyı kenar çizgisi dikkate alınmaksızın doldurularak 30-40 metre genişliğinde 700-800 metre uzunlukta bir alan yaratılarak liman yol bağlantısının yaratılmak istenmesinin hukuka aykırı olduğu, kıymet takdirinin hatalı yapıldığını, satış değeri ile tapu işleminde gösterilen resmi satış bedeli arasında farklılıklar oluştuğunu, taşınmazın konumunun gözetilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.03.2015 tarihli ve 2013/386 Esas, 2015/137 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın eski 165 ada 1 parselin kamulaştırma işlemi nedeniyle ifrazen oluştuğu, bu nedenle 2013 yılı emlak vergisine esas olan Arsa Metrekare Rayiç Bedelinin ifraz öncesi ve sonrası değerleri ve taşınmazın ifraz sonucu imar parseli niteliğine dönüşüp dönüşmediği ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenildikten sonra alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından, 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemece, kamulaştırma işlemi ile ilgili idari yargı kolunda açılan davanın ... 2. İdare Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli ve 2014/209 Esas, 2015/492 Karar sayılı kararı ile kabul edilerek kamulaştırma işleminin iptal edildiği, kararın 14.06.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde davanın reddi kararının hukuki dayanağının bulunmadığını, 165 ada 1 numaralı parselin ifrazı ile oluşan 128,06 metrekare yüzölçümlü 165 ada 225 parsel sayılı taşınmazın pazarlık görüşmeleri sonucunda anlaşma sağlanamadığını, hukuka aykırı olarak denizin doldurulması suretiyle liman inşaasının kamu yararı unsuru taşımadığı saptamasının doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Yapılan incelemede; ... 2. İdare Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli ve 2014/209 Esas, 2015/492 Karar sayılı kararı ile "... Bu durumda, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; ... Yat Limanı'na ulaşım güzergahının sağlanabilmesi için hem çevreye hem de orta/uzun vadede yapısal deformasyonlara neden olacak akarsuyun doldurulması yerine, ... Belediyesi'nin önermiş olduğu onaylı İmar Planı'ndaki yol hattının ve arazi keşfinde belirlenen alternatif güzergahların kullanımının kamusal yarar açısından daha uygun olduğu, revize imar planında önerilen 10 metrelik Yat Limanı-Şehir bağlantı yolunun azmağın denize ulaştığı bölgede yapılacak olması durumunda, azmak akışının ekolojik olarak zarar göreceği sonucuna ulaşıldığından, davacıların maliki olduğu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 165 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 179,73 m²lik kısmının kamulaştırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." denilmek suretiyle dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin 12.04.2013 tarihli ve 8798 sayılı işlemin iptaline karar verildiği, kararın yasal yollardan geçerek kesinleştiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Buna karşın, idare mahkemesi kararının dava açan davacıları bağlayacağı gözetilerek dava açmayan paydaşlar yönünden davaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.
4. Mahkemece tescil hükmü yönünden kesin olmak üzere verilen ilk karar gereğince dava konusu taşınmazın davacı Hazine adına tescil edildiği gözetilmeksizin, davanın reddedildiği dikkate alınarak davacı Hazine adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare mahkemesinde dava açan paydaşların payının önceki malikleri adına tesciline karar verilmemesi hatalıdır.
5. Davacı Hazine tarafından bozma öncesi depo edilen bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı Hazineye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta müspet ya da menfi bir hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.