Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13748 E. 2023/756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idarenin kamulaştırma işlemi sonucu tesis edilen irtifak hakkının tapu kaydına tescili isteminin kadastro kanununda öngörülen hak düşürücü süre içerisinde yapılmaması nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küre Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi uyarınca irtifak hakkı tesisi ile bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kastamonu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 102 ada 45 parsel sayılı taşınmazın 1987 yılında o zamanki zilyedi olan Kemal ve Burhan Kayıkçı adlarına yürütülen kamulaştırma işlemleri sonucu 660 m²lik kısmına irtifak hakkı tesis ve tescil edildiğini daha sonra yürütülen kadastro işlemleri ile davalılar adına tespit gören taşınmaz üzerine maddi hata sonucu davacı idare lehine tesis ve tescil edilen 660 m²lik irtifak hakkının kayıtlara geçirilmediğini, bu nedenle dava konusu taşınmazın üzerindeki 660 m²lik irtifak hakkının tesisi ve tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar cevap dilekçelerinde; davayı kabul ettiklerini ancak davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili; davanın hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle reddine karar verildiğini, 5841 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasına eklenen cümlesinin Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarihli ve 2009/31Esas, 2011/77 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini bu nedenle 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmaması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kastamonu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 102 ada 40 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanaklarının 29.05.2006 tarihinde kesinleştiği ve 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinde belirtilen hüküm gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddi ile mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2.2942 sayılı Kanun’un “Kamulaştırmadan sonra alınan tapu kaydının iptali” kenar başlıklı 36 ncı maddesi

3. 3402 sayılı Kanun’un “Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” kenar başlıklı 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Kastamonu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 102 ada 45 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının 29.05.2006 tarihinde kesinleştiği ve davanın 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek davanın usulden reddine ilişkin olarak ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.