Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13752 E. 2023/4598 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara yapılan değerlendirmeler ve bozma kararına uyularak yapılan incelemeler sonucunda, taşınmaz bedelinin tespitinde ve davacıların tapu kaydındaki payları oranında hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kamulaştırmasız el atma talebi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 269 ada 185 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığından bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanında açılmadığını, esastan da davanın reddi gerektiğini ileri sürerek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.03.2014 tarihli ve 2012/267 Esas, 2014/131 Karar sayılı kararı ile davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu, davacıların murisi ... ½ payına malik olduğu 269 ada 185 parsel sayılı taşınmazın 1985 yılında yapılan imar uygulaması sırasında 155,90 m²lik kısmının kamulaştırmaya ayrıldığı ve fiilen bu kısmın ana arter niteliğindeki 100. Yıl Bulvarı olarak kullanıldığı anlaşıldığından işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2017 tarihli ve 2016/196 Esas, 2017/18 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat davası yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine, ecrimisil yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilleri ... ve davalı idare temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 20.03.2019 tarihli ve 2018/156 Esas, 2019/5829 Karar sayılı ilamımız ile dava konusu taşınmaza yakın konumda, aynı cadde cepheli, benzer özelliklere sahip 269 ada 189 parsel sayılı taşınmaza Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/390 Esas, 2016/60 Karar sayılı dosyasında değerlendirme tarihi olan 28.06.2012 itibariyle 5.100,00 TL/m² birim fiyat takdir edildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek 2017/12014 Esas, 2018/15598 Karar sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığından, dava konusu taşınmaz için aynı yıl değerlendirme tarihi itibariyle tespit edilen m² birim değeri inandırıcı görülmeyerek Mahkeme kararı bozulmuştur.

D.Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 02.06.2022 tarihli ve 2020/160 Esas, ve 2022/432 Karar sayılı ilamı ile kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat istemi yönünden davanın taleple bağlı kalınarak kabulüne, ecrimisil yönünden ise ecrimisil talebi bozma konusu yapılmayıp kesinleştiğinden, bu hususa karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetin ... Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, emsal karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, emsal olarak alınan taşınmaz satışının uygun emsal olmadığını, Yargıtay içtihatlarına ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na uygun bedel tespiti yapılmadığını, kamulaştırma ile taşınmazın değerinin artacağını, bedelin fahiş olduğunu, el atma tarihindeki durum ve niteliğine göre bedel belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadi Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas,1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir:"..."Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihindeki ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulün yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ..." karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar nazara alındığında bir isabetsizlik görülmediği gibi, bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda tapu kaydında yer alan davacılar payları karşılığının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.