Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13858 E. 2023/1379 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, tespit edilen bedelin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu ile değer biçilmesinin ve üzerindeki yapıya da ilgili tebliğ uyarınca hesaplanan bedelin eklenerek ulaşılan toplam miktarın davalıya ödenmesinin doğru olduğu, bu hususlar gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Mersin ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 54 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelden mahsup edilerek, geri kalan miktarın davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısımlarının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olarak düzenlendiğini, kamulaştırma bedelinin olması gerekenden yüksek hesaplandığını, bilirkişi heyeti dava konusu taşınmaza birim fiyat takdir ederken verim miktarlarını ve ürün satış fiyatlarını yüksek, üretim masraflarını ise düşük aldığını, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dosyaya celbi ve verilerinin doğruluğunun denetiminin sağlanması gerektiğini, dava konusu taşınmaz için tespit edilen kapitalizasyon faiz oranı düşük olup yöre gerçeklerini yansıtmadığını, bilirkişi heyetinin sulama kaynağına olan yaklaşık mesafeyi belirtmemiş olduğunu, sulama masraflarının maliyete eklenmemiş olduğunu, taşınmaz üzerindeki zirai ve inşai muhdesatların bedelinin yüksek hesaplandığını, tapu kaydındaki haciz, ipotek gibi her türlü tasarruf hakkını kısıtlayacak şerh ve kayıtların kaldırılmasına yönelik hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, taşınmazın sulu tarizi olması sebebiyle kapitalizasyon faizinin %4 alınmasının yerinde olduğunu, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2016 yılına ilişkin gelir ve maliyet çizelgelerinin uygulandığı tespit edilmiş ise de temin edilen 2017 yılına özgü gelir ve maliyet çizelgelerinin uygulanarak taşınmaz bedeli hesaplandığında taşınmazın kamulaştırma bedelinin davacı kurum lehine azalmadığı arttığının tespit edildiği, kamulaştırma davaları için öngörülen 4 aylık sürede davanın sonuçlandırılamamış olması sebebiyle faiz uygulanması ve kamulaştırma bedeline sınırlamaların yansıtılmasının yerinde olduğu, davacı her ne kadar motopomp sulama giderlerinin ürün maliyetlerine dahil edilmediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de, ürün ve maliyet giderlerinin 2016 yılına göre hesaplandığını, inşai muhtesatlarının da dava tarihi 2017 yılı olmasına rağmen 2016 yılı yapı maliyetlerine göre hesaplandığı davacı kurum lehine kamulaştırma bedelinden indirilecek herhangi bir unsurun bulunmadığı anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir..

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Mersin ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 54 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi üzerindeki, üzerindeki yapıya ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğ'e göre birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek ağaçlara ise yaş cins ve verim durumu dikkate alınarak maktuen değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.