"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.06.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... gelmiş, davalılar vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 10 ve 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili dava konusu taşınmazların mikro klima bölgesinde, sulu arazi olduğunu, 2018 verilerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini, taşınmazların konumu gözetilerek çıplak metrekare birim bedeline en az %500 objektif değer artış oranı eklenmesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %3 uygulanması gerektiğini dava konusu taşınmazlarda bir yılda iki ürün alınabileceğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 10.05.2018 tarihli ve 2018/164 Esas, 2018/684 sayılı karar ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespitine, kıymet takdir raporunda belirlenen bedelin derhâl, bakiye bedelin ise karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba alınmasına, 101 ada 10 ve 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.04.2019 tarihli ve 2018/3767 Esas, 2019/671 Karar sayılı kararıyla; arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme; aynı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılır. Karar tarihi itibarıyla resmî verilerin oluştuğu gözetilerek dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2018 yılı resmi verilerine göre değer biçilmesi gerekirken 2017 yılı resmî verileri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi ve bilirkişi kurulu raporunda mısır hasıl gelirin maddi hata sonucu hesaplamaya dahil edilmemesi, dava konusu taşınmazlar yerine dava dışı 102 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tesciline karar verilmesi, 101 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kavak ağaçları 12 ve 15 yaşlarında olup kesim çağına gelmiş oldukları anlaşıldığından, kavak ağaçlarının kesilerek davalılarca alınıp alınmadığı da araştırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek ve Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin iptal edildiği gözetilerek hüküm kurulması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak araştırma ve inceleme yapılmış, davanın kabulüne, Tekkale köyü 101 ada 10 ve 102 ada 32 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamu yararı kararının alındığı tarihten beri verilerin bu denli değişmesinin mümkün olmadığını, Yusufeli İlçe Tarımn verilerinin yargı kararlarına aykırı olduğunu, objektif değer artış oranı ile kapitalizasyon faizinin belirlenmesinde aynı unsurların kullanıldığını, meyve ve bağ yönünden ekonomik ömrün sona erdiği dönemlerin gözetilmediğini, çevre köylere ilişkin metrekare birim bedellerinin çok farklı olduğunu, faizin hatalı işletildiğini ve davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalılar vekili temyiz talebinde özetle; objektif değer artış oranına yönelik bir bozma olmadığı halde objektif değer artış oranının düşürüldüğünü, rapora itirazlarının gözetilmediğini, bir yılda iki ürün alındığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, taze fasulye ve mısırın ikinci ürün olarak yetiştirildiğini, tarla kirası, faiz ve genel idare giderleri ile beklenmeyen giderlerin gözetilmemesi gerektiğini, taşınmazın köy yerleşim yerinde ve Artvin İspir karayolunda olması gözetilerek objektif değer artışının %50 alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Artvin ili, Yusufeli ilçesi Tekkale köyü 101 ada 10 ve 102 ada 30 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilerek tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Bozma öncesi hükme esas bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın metrekare birim bedeline uygulanan %25 objektif değer artış oranının bozma nedeni yapılmadığı hâlde, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda objektif değer artış oranı %20 kabul edilerek davalı lehine usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilmek suretiyle eksik bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/98 Esas ve 2021/258 Karar sayılı kararının BOZULMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.