"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyü 195 ada 130 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın etrafının son derece gelişmiş olduğunu, ulaşım imkanlarının iyi olduğunu, etrafında organize sanayi bölgelerinin bulunduğunu, arsa vasfında olduğunu ve emsal karşılaştırması yapılarak taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2019 tarihli ve 2019/207 Esas, 2019/157 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2019 tarihli ve 2019/207 Esas, 2019/157 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2020 tarihli 2020/78 Esas, 2020/368 Karar sayılı kararıyla; arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında objektif değer artırıcı unsur oranının % 40 olacağı düşünülmeden, daha az oranda objektif değer artışı ilave etmek suretiyle aza hükmedildiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu, denetime elverişli olmadığını, ürün maliyetleri düşük alındığından bedelin yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının düşük, objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini, tapu kaydında haciz, ipotek şerhi olduğundan değer düşüklüğü uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin dava tarihine göre belirlenmesinin hatalı olduğunu, dava açıldıktan uzun süre geçtikten sonra karar verildiğini, taşınmazın gerçek değerinin çok altında bedel belirlendiğini, objektif değer artış oranının düşük alındığını, taşınmazın konumu dikkate alındığında %500 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, mülkiyet hakkının zarar gördüğünü, gerçek bedelinin çok altında bir bedel belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Bozma öncesinde dava konusu taşınmazın bedeli tespit edilirken değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen net gelir ve kapitalizasyon faiz oranı uygun görülerek yalnızca dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alındığında objektif değer artırıcı unsur oranının % 40 olması gerektiği yönünde İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde net gelirin yükseltilip kapitalizasyon faiz oranının da % 4 alınmak suretiyle fazla bedel tespit edilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının bozma ile kesinleşen hususlara ilişkin olduğundan reddine
2.Davacı idarenin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.