Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13993 E. 2023/2108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedeli tespitinde uygulanacak kapitalizasyon oranı, gelir hesabı ve değer düşüklüğü oranının doğru belirlenip belirlenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu, davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/ Usulden ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davalı yönünden usulden reddine, davacı idare yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine kararın kesin olduğu gerekçesiyle 01.09.2022 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Ek karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.09.2022 tarihli ek kararı ile davacı idarenin temyiz talebinin reddine karar verildiği gözetildiğinde, bu ek karara karşı temyiz hakkı sadece temyiz başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ek karara karşı asıl kararı temyiz etmeyen ve temyiz başvurusu reddedilmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davalının temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davacı idare vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan ek karara karşı temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak davacı idarenin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesinin 01.09.2022 tarihli ve 2022/1787 Esas, 2022/1910 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 206 ada 72 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunda, taşınmazın gerçek değerinin altında değer belirlendiğini, mahallinde keşif icrası yoluyla gerçek değerin tespitinin talep edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilmesi talep edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapı bedelinin yüksek hesaplandığı gibi yapının bulunduğu yerde kapama fındık değerlendirilmesi yapılmasının yerinde olmadığını, irtifak alanı çok düşük olup bu kadarlık alanın taşınmaza etkisi bulunmadığını, bu nedenle yapı değerinin taşınmaz değerine eklenmemesi gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının yüksek alındığını, kapama fındık hesabında verim yüksek, masraf düşük alınmak suretiyle taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, değer düşüklüğü oranının ise yüksek belirlendiğini, idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun vekâlet ücretine ilişkin olduğu, davalı lehine hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti miktarının karar tarihi itibarıyla 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 2022 yılı kesinlik sınırı olan 8.000,00 TL'nin altında kalması nedeniyle bu davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 352 nci maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden davalının istinaf başvurusunun usulden reddine, arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmazın mevkii ve bulunduğu yöre itibariyle ayrıca istinaf eden tarafın istinaf eden sıfatına göre kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak tespitinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı nazara alındığında belirlenen değer düşüklüğü oranında ve bu doğrultuda ulaşılan irtifak kamulaştırması bedelinde usul ve yasaya aykırılık olmadığından davacı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve ek karara karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; kapitalizasyon faiz oranının yüksek alındığını, kapama fındık hesabında verim yüksek, masraf düşük alınmak suretiyle taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, değer düşüklüğü oranının ise yüksek belirlendiğini, idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 206 ada 72 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B. Davacı idare Temyizi Yönünden

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.