Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14278 E. 2023/4638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin taşınmazın bedelini belirlerken uyguladığı değerlendirme ve hesaplamalarda hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozma kararıyla kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 2563 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğunu, dava konusu taşınmazın değeri taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlara göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre belirleneceği, bu net gelirin hesaplanmasının ise Yargıtay kararları uyarınca formülize edildiğini, buna göre üretim masraflarına ilişkin belirlemenin brüt gelirin 1/3'ünü geçmeyecek şekilde yapılması gerektiğini, söz konusu bölgenin gelişime ve büyümeye açık bir bölge olduğunu, objektif değer artışı belirlenirken taşınmazın satışı, anayola yakınlığı, alt yapı hizmetlerinden yararlanması, alım-satım oranlarının da dikkate alınması gerektiğini, söz konusu taşınmazın olduğu bölgede devlet tarafından yeni kuruluşların yapılmakta olduğunu, bundan 2-3 sene sonra bu bölgenin daha kıymetli yerler olacağını beyan ederek hakkaniyete uygun olarak kamulaştırma bedelinin takdirine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli ve 2019/170 Esas, 2020/241 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2020/1671 Esas, 2021/799 Karar sayılı ilamı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanunu’nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esasına göre değer biçilmesine, tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, kamulaştırılan taşınmazın davacı kurum adına tapuya tesciline ve yazılı gerekçelerle davacı kurum yararına vekâlet ücreti verilmemesine ilişkin kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık görülmediği, ancak Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi iptal edilmiş olup bedelin hak sahiplerine karar ile birlikte derhal ödenmesine ve karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yönden yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile yapılan hata düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.05.2021 tarihli ve 2020/1671 Esas, 2021/799 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın dosyaya yansıyan özellikleri, yüzölçümü ve konumu dikkate alındığında % 100 oranında objektif değer artışı uygulanması ve ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğundan, tescil hükmü yönünden yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli ve 2022/1468 Esas, 2022/2427 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının çok yüksek tespit edildiğini, taşınmaz fiilen sulanmadığı gibi devlet eliyle de sulanma imkanının bulunmadığını, ayrıca taşınmazın konumu, il-ilçe merkezlerine uzaklığı dikkate alındığında objektif değer artışı uygulanmasını gerektirir bir neden bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; münavebe ürünleri ile ilgili olarak kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığını, %100 objektif değer artış oranının idare tarafından belirlenen birim değer üzerinden yapılması gerektiğini, aynı bölgedeki diğer taşınmazların m² birim değeri 43,16 TL- 63,08 TL arası tespit edildiği halde dava konusu taşınmazın m² birim bedelinin 24,60 TL olarak tespit edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 alınması gerektiğini, ayrıca aynı bölgede yer alan diğer taşınmazlarda kapitalizasyon faiz oranının %4 alındığını, taşınmaz sulu tarım arazisi olup, münavebeye kuru tarım arazisi bitkisi olan buğday ile arpanın alındığını, ancak aynı kamulaştırma kapsamındaki komşu taşınmaz için alınan bilirkişi raporunda buğday, şeker pancarı ve patates ürünün dahil edildiğini, taşınmazın bölünmesi nedeniyle değer kaybının hesaplanmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.