Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14282 E. 2023/5664 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalıların taşınmazlarına fiilen el attıkları iddiasıyla kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmazlarına davalı idare tarafından fiili el atılıp atılmadığının ve kamuya özgülenme durumunun tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi, olmadığı takdirde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... ve davalı ... İnşaat Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 71 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacıların hisseli malik olduklarını, davalıların konut, yol yaparak taşınmaza fiilen olarak el attığını, uğranılan zararın fiili el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; idare ile yüklenici firmalar arasında yapılan sözleşme gereğince yükümlülük yüklenici firmaya ait olduğundan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, idarece öngörülen ve belediyece onaylanan imar planı çerçevesinde tapu tescil aşamasına gelen imar uygulaması ile projeye uygun olarak işe başlandığını, bu sebeple Yargıtay kararlarına ve sözleşme hükümlerine aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.06.2011 tarihli ve 2006/412 Esas, 2011/280 Karar sayılı kararı ile dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; davacının talebi kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, görevli mahkemenin, talep de dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın zemin değeri ile muhtesat değeri toplamı üzerinden belirlenmesi gerektiği ve mahkemece esas hakkında hüküm kurulması yerine, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve ... İnşaat Taahhüt Tekstil Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; husumetin ... Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararı ile idarenin hem 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci madde uygulaması neticesinde mülkiyetine geçen toplu konut yaptığı taşınmazların bedelini tazminat olarak ödeyeceğini hem de Belediye Encümen Kararı ile İdare Mahkemesinin iptal kararı uygulanamayacağından davacılara tahsis edilen yeni taşınmazların kendi uhdelerinde mülkiyetlerinde kalmaya devam edeceğini bu şekilde davacıların sebepsiz zenginleştiklerini, davayı kabul etmemekle birlikte, mahkeme tarafından dava konusu gayrimenkule müdahale edildiği düşünülüyor ise, davacıların ancak, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.08.2006 tarihli ve 2006/57 D.İş dosyası ile belirlenen müdahale tarihi ile tapuda idare adına tescilin yapıldığı 22.03.2007 tarihi arasındaki ecrimisil bedelini ve ağaçlar bedeli olan 1.690,50 TL’yi talep edebileceğini, ancak tapu tescilinden bugüne kadar davaya konu 535 ada 1 ve 539 ada 1 parsel sayılı taşınmazların müvekkil idarenin mülkiyetinde olduğunu ve kat mülkiyeti sonucunda oluşan bağımsız bölümlerin tamamının satışı yapılarak hak sahiplerine devir işlemleri yapıldığını bu sebeplerle usul ve kanuna aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... İnşaat Taahhüt Tekstil Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamu kurumu ihalesiyle işi alan yüklenici firmanın haksız işgalci olamayacağından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, işbu davada tazminattan sorumlu idarenin ... Belediye Başkanlığı olduğunu, iptal edilen imar uygulaması ile davacılara tahsis edilen imar parsellerinin tapu kayıtlarında yapılan incelemede davacılardan ... ile diğer hissedarların 14 adet hisse satış/alım yaptıklarının tespit edildiğini, tahsis edilen taşınmazlara ilişkin mülkiyet hakkının kullanıldığı tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere imar uygulamasının iptal gerekçesi olan; kendi parsellerinin üzerinde yer almayan ve davacılara tahsis edilen 548/1, 549/1, 554/1 sayılı ada/parsellerde bir taraftan alım/satım yaptıkları diğer taraftan da mülkiyet haklarının kısıtlandığı iddiasıyla dava açıldığını, usul ve hukuka uygun olmayan yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacılar ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 438 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamından, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 71 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 21.04.2006 tarihli ve 25 sayılı encümen kararı gereği 22.03.2007 tarihli ve 597 yevmiye ile 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine göre yapılan imar uygulaması sonucu ifrazen muhtelif yeni ada ve parsellerin oluştuğu, dava konusu taşınmazı içine alan bölgede kök parsellere dönüş çalışması veya parselasyon çalışması bulunmadığı anlaşılmıştır.

3. Dava konusu taşınmazın 22.03.2007 tarihli ve 597 yevmiye ile 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesine göre yapılan imar uygulaması neticesinde ... adına tescil edilen 539 ada 1 parsel ve 535 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile imar uygulaması sonucu oluşan parsellerdeki davacıların payları ayrı ayrı tespit edilerek davacı idarece davacıların taşınmazlarına fiili el atmanın olup olmadığı kesin olarak tespit edilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

4. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda dava konusu kök 71 ada 2 parselin 130.077,66 m² lik kısmının imar uygulamasına tâbi tutulduğu ve şûyulandırma sonucu geri kalan 653.325,27 m² 'nin ise 10.03.2017 tarihli ve 1152 yevmiye numarası ile ifraz edilerek 71 ada 48,49 ve 50 parsellere ayrıldığının tespit edildiği gözetilerek bu parsellerin imar krokisinde kök 71 ada 2 parsel ile çakıştırılarak davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı ve kamuya özgülenme durumu da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

5. Dava konusu taşınmaza Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından el atıldığı anlaşılmakla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı yönünden kabul kararı verilmekle yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve ... İnşaat Taahhüt Tekstil Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalı ... ve ... İnşaat'tan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.