"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda açılan asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Genel Müdürlüğü ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.06.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı ... vekili Avukat ... gelmiş, diğer davalı idare vekili ile davacılar vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 119 ada 1 parsel sayılı müvekkiline ait taşınmazın 300,00 m²sinin ... Deresi ve kolları ıslah bandında kaldığı ve davalı idare tarafından fiilen el atıldığından bu kısmın bedelinin 14.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranıyla birlikte davalı idareden tahsil edilmesini talep etmiştir.
2. Davacılar vekili birleştirilen dava dilekçesine özetle; uygulama imar planında dava konusu taşınmazın 719 metrekarelik kısmının yayalaştırılmış yer yer gezinti olanakları veren gezi ve bisiklet yolu olarak, 722 metrekarelik kısmının da yol olarak ayrıldığını, hukuken ve fiilen el atıldığından bu kısımların bedelinin davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen 14.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranıyla tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taşınmazına el konulmasının söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın tarla vasıflı imar planı dışında, ... Deresi koruma bandında kalan bir arazi olduğunu, esas sorumluluğun İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu ve davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılmış olan davada görevli yargı yerinin idare mahkemeleri olduğunu, davanın haksız ve kötüniyetli açıldığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesini 18.07.2019 tarihli ve 2016/206 Esas, 2019/374 Karar sayılı kararı ile asıl davanın yargı yolu nedeniyle reddine, birleştirilen davada davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden yargı yolu nedeniyle, davalı ... yönünden de davanın esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2021 tarihli ve 2019/ 2522 Esas, 2021/1326 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin uygulama imar planının kesinleşmiş olması, davalı ... Belediyesi tarafından dava konusu taşınmazda bisiklet yolu olarak el atıldığı, imara uygun niteliği ve proje bütünlüğü gereği işin esasına girilerek, kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen 26.11.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesi 07.10.2021 tarihli ve 2019/ 2522 Esas, 2021/1326 Karar sayılı kararı kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 09.05.2022 tarihli ve 2021/15108 Esas, 2022/7882 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmaza ... tarafından bisiklet yolu yapılmak suretiyle fiilen el atılmakla imar uygulanmasına başlandığı nazara alınmak suretiyle proje bütünlüğü gereği taşınmazda el atılan kısımların bedeline hükmedilerek asıl ve birleştirilen davaların kabulü yönünden hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak davacılardan ...’ın dava konusu taşınmazda adına kayıtlı payını karar tarihinden sonra 16.06.2020 tarihinde dava dışı ... Yatırım ve Ticaret Anonim Şirketi’ne sattığı ve bu durumda davacı ...’ın taraf sıfatının kalmadığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile dava konusu taşınmazın bedeline hükmedilen kısımlardaki davacı paylarının iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz itirazında bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar planına göre kısmen yol, kısmen gezi ve bisiklet yolu olarak ayrıldığından ilgili Belediye Başkanlıklarının sorumlu olduğunu, haklarındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın bir kısmı dere koruma ıslah projesi kapsamında ıslah edilmiş olması karşısında arta kalan kısımda bu nedenle değer artışı olacağı ve değer artışı oranında tazminat bedelinden indirim yapılması gerektiğini, esasen el konulduğu iddia edilen kısımın dere yatağı olduğu ve taşkın koruma standartlarına uygun olarak yüklenici firma tarafından yapıldığından davalı idarece el atılmasın söz konusu olmadığını, takyidatlardan ari hüküm kurulmadığının ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu müvekkil idarece taşınmaza herhangi bir şekilde fiilen el atılmadığını, idari yargının görevli olduğunu, ... Genel Müdürlüğü tarafından ... Deresi ıslah çalışmaları yapıldığını ve gezinti ve bisiklet yolunun imar planı gereğince ... Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek 1 inci maddesi ile 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümlesi.
5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı ile; "uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...''karar verilmiştir.
6. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.