Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14336 E. 2023/2522 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve tapudan terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kamulaştırma bedelinin tespitinde uyguladığı yöntem, münavebe ürünleri ve verileri, kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının uygulanmaması konularındaki değerlendirmeleri usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 102 ada 147 ve 148 parsel sayılı taşınmazlarda daha önce acele el koyma işlemlerinin yapıldığını belirterek 102 ada 147 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 102 ada 148 parsel sayılı taşınmazın ise 9.834,03 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespitine ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin daha önce açtığı bedel tespit tescil davasında kamulaştırma bedelini depo etmediği için davanın reddedildiğini, yeniden açılan işbu davada yargılama gideri ve vekâlet ücretinin tamamından sorumlu olduğunu, faiz başlangıç tarihinin reddedilen 2017/332 Esas sayılı dosyanın dava açılış tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini ve acele kamulaştırma davasının ve kamulaştırma işlemlerinin de geçerliliğinin kalmadığını belirterek yeniden başlatılması gerektiğini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırma bedeline 4 aylık sürenin dolduğu 27.07.2019 tarihinden karar tarihi olan 31.03.2021 tarihine kadar işleyecek yasal faiz ile davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare lehine yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; masrafların brüt gelirin 1/3'ünü geçemez kuralının uygulanmaması gerektiğini, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ürün bedelinin aşırı yükseldiği gerekçesiyle domates ürününü münavebeye alınmamasının doğru olmadığını, 2019 yılı verilerinin esas alınması gerektiğini, gerçek değerine ulaştığı gerekçesiyle objektif değer artış oranı uygulanmaması ve artan alana %15 değer azalışı takdir edilmesinin doğru olmadığını, dava konusu taşınmaza tespit edilen değerin gerçek değerin altında kaldığını, taşınmazın ilçe merkezine yürüme mesafesinde, İzmir-Bursa karayolu ve demiryoluna oldukça yakın olduğunu bu nedenle objektif değer artış oranı uygulanması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazların keşif tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edilen nitelikleri dikkate alındığında taşınmazların sulu arazi olarak kabulünün yerinde bulunduğu, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmî tarım verileri ile uyumlu olduğu, ilçe tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; masrafların brüt gelirin 1/3'ünü geçemez kuralının uygulanmaması gerektiğini, taşınmazların sulu tarım arazisi olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 102 ada 147 ve 148 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu tespit edilmiştir.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun olup taşınmazların gerçek değerine ulaşması sebebiyle objektif değer artış oranı uygulanmaması yönündeki kanaat gerekçelendirilmiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.