"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı idare vekili yönünden esastan reddine, davacı vekili yönünden ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 131 ada 3 parsel (ifraz ile 131 ada 15 parsel) sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatından acele kamulaştırma bedeli mahsup edilerek bakiye bedelin davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; talep edilen ürün bedelinin ve arta kalan kısma ilişkin tazminat taleplerinin reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, arta kalan alanın kullanılacak durumda olmadığını, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini, hükme esas raporda tespit edilen 59,42 TL birim bedelin gerçek değere uygun olmadığını, serbest piyasa fiyatının güncel hâli ile 150-200 TL civarında olduğunu, raporda antep fıstığı ağaçlarının verim kabiliyetinin yüksek olduğu belirtilmesine rağmen verimin 75 kg olarak alınmasının bahsedilen ağaçlar için düşük kaldığını, geçmiş 5 yılın ortalama verimi alınması gerektiğini; 2017 ve 2019 yıllarının yok yılı olduğunu, uygulanan %20 objektif değer artış oranının az olup en az %100 objektif değer artış oranı uygulanması gerektiğini, dava konusu taşınmazla aynı köyde bulunan farklı üç taşınmaz için m² birim bedelinin 85,75 TL olarak belirlendiğini, ıslah edilen kısma dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmektedir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza mahkemece el koyma kararı verildiğini davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın 2 nci dereceden yasak bölge olması nedeniyle değer düşüklüğü tespit edilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmektedir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru arazi niteliğindeki taşınmazın zeminine net gelir metoduna göre değer biçilmesinin, uygulanan objektif değer artışının uygun olduğunu, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ıslah ile artırılan tazminat bedeli yönünden faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; ayrıca 03.09.2022 tarihli ve 31942 sayılı Resmî Gazete’de güncel Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yayımlandığını ve aynı tarihte yürürlüğe girdiğini, istinaf mahkemesi kararının ise 07.09.2022 tarihinde verildiğini bu nedenle Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere vekâlet ücretinin yeni tarife üzerinden 45.470,81 TL olması gerekirken maddi hata olarak 29.685,41 TL olarak verildiğini, bu hususta tavzih dilekçesi verildiği halde, ... Bölge Adliye Mahkmesince bir karar verilmediğini belirterek bu konuda da kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarenin acele kamulaştırma kararı vermesine rağmen bunun el atma olarak nitelendirmenin doğru olmadığını kabul anlamına gelmemek üzere ilçe tarım verileri yerine ... İl Tarım Müdürlüğü verilerinin alınmasının doğru olmadığını, verilere göre 2019 yılı veriminin hatalı olduğunu verimin 75 kg/da'nın altında olması gerektiğini, bilirkişi raporunda tek yıllık ağaç bedeline göre değil çok yıllık ağaç bedeline göre hesaplama yapılması gerektiğini belirterek uygulanan kapitalizasyon faiz ve objektif değer artış oranına itiraz ederek temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun ) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereği olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden değerinin tespit edilmesi yöntem itibarıyla doğru ise de 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme; aynı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca dava tarihindeki resmi verilere göre yapılır.
3. Bu nedenle; karar tarihi itibarıyla resmî verilerin oluştuğu gözetilerek dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2019 yılı resmî verilerine göre değer biçilmesi gerekirken 2018 yılı resmî verileri uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.