Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14404 E. 2023/3357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve davalı adına tescilli taşınmazın davacı idare adına tescili ile tapudan terkinine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza gelir metoduyla değer biçilmesi, bedelin davalıya ödenmesi, tapu kaydının iptali ve idare adına tescili ile tapudan terkinine karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak davalı kayyımın kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle kayyım lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı kayyımı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı kayyım vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı kayyımı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 442 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve taşınmaz baraj gölü sahasında kaldığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı kayyımı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının dayanağını oluşturan bilirkişi raporlarında taşınmazın bedelinin doğru şekilde hesaplanmadığını, yerel mahkemece müvekkil idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin mevcut kanun hükümlerine aykırı olduğunu, verim miktarlarının ve ürün fiyatlarının resmi verilerin hilafına yüksek alındığını, buna karşılık üretim masrafları ile kapitalizasyon faiz oranı düşük alınarak dava konusu taşınmazın metrekare bedelinin suni olarak yükseltildiğini, yörede yaygın olarak yetiştirilen ve genelde münavebeye alınan ürünler yerine yörede yaygın olarak yetiştirilmeyen ürünlerin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, bu durumun Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğunu, sulu arazilerde kapitalizasyon faiz oranının %5 alınması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arazi için hesaplanan birim fiyatına %50 objektif değer artışı eklenerek kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı kayyımı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında kendilerine kayyım atanan şahısların yasal mirasçılarına ulaşıldığından mirasçıların davaya dahil edilmesine karar verildiğini, iş bu dosyada usulüne uygun kayyımlık kararları olmasına rağmen kayyımlığın kaldırılması yönünde herhangi bir dava açılmamış olduğunu ve usulen hatalı bir şekilde kayyımın taraf olarak kalmaya devam ettiğini, öncelikle kayyımlığın kaldırılması yönünde taraf mirasçılarına süre verilmesi gerektiğini, kayyımlığın kaldırılması kararı alındıktan sonra dosyaya yön verilmesi gerektiğini, ayrıca hukuka ve usule açıkça aykırı mahkeme kararının istinaf talepleri doğrultusunda kaldırılmasının gerektiğini, %50 oranında objektif değer artışının uygulanmış olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, uygulanan objektif değer artışının emsallerine göre çok düşük olduğunu, ilk bilirkişi raporunda Yargıtay kararları baz alınarak masrafların brüt gelirin 1/3'ü oranına düşürülmüş olmasına rağmen, sonraki ek raporlarla ikinci defa masraf düşürülmesinin hakkaniyete aykırı bir sonuç çıkmasına neden olduğunu, kayyım lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ancak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi ve faiz bitiş tarihi yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı kayyımı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2. Davalı kayyım vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 442 parsel sayılı dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline ve baraj gölü sahasında kaldığından tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 477 nci maddesinde “Temsil kayyımlığı, kayyımın yapmakla görevlendirildiği işin bitirilmesiyle sona erer...” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, dava konusu 442 parsel sayılı taşınmaz davalıların murisleri adına kayıtlı olup tapu maliklerinin mirascıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunduğu, böylelikle kayyumun görevinin sona erdiği anlaşıldığından verilen kararın yerinde olduğu ancak davalılar kayyımı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kayyım lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı kayyım vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı kayyımı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “Kayyım kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacı idareden alınarak kayyıma verilmesine," yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı kayyımdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.