"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 472 ada 12 parsel sayılı taşınmazda müvekkili adına olan 12 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; ... ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığını, kamulaştırmasız el atma davalarında "davalıdır" şerhinin konulması yönündeki taleplerinin mahkemelerce kabul edilmediğini, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıkları için kamu zararının önüne geçebilmek amacıyla 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile tanınan imkanı kullanmaktan başka çarelerinin kalmadığını belirterek öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının şerhin kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne başvurmaksızın dava açtığı gözetilerek davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini, vekâlet ücreti takdir edilmesi durumunda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesindeki hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.01.2021 tarihli ve 2020/631 Esas, 2021/31 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2021 tarihli ve 2021/737 Esas, 2021/2277 Karar sayılı kararı ile herhangi bir yasal dayanak bulunmadan dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince davalı idare lehine konulan şerhin terkinine karar veren mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, somut olayda seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesindeki şartların oluşmadığı, ancak infazda tereddüt ve duraksama yaratacak şekilde kat mülkiyetine tabi olan dava konusu taşınmaz için 2 numaralı bağımsız bölüm ibaresinin kısa karar ve gerekçeli kararda yazılmamış olmasının doğru görülmediği gerekçesi ile davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin husus yönünden kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın; dava konusu edilen kat mülkiyetine tabi bağımsız bölümün numarasının hükümde hatalı yazılması suretiyle infazda tereddüde yol açılması ve Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçeleri ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın aynı gün aynı mahkemede duruşması yapılan dosyaları ile ilgili olarak Dairece UYAP sisteminde "avukat duruşma sorgulama" ve "başka birimden dosya görüntüleme" ekranlarından yapılan sorgulamada ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 15.01.2021 tarihinde davacı vekilinin ... 1, 2, 3. Asliye Hukuk Mahkemeleri ile ... Sulh Hukuk Mahkemelerinde toplam 18 adet duruşmasının olduğu, ... aleyhine -tapuda şerh terkini- istemiyle açılan davalardan işbu dava dosyasının karara bağlandığı 15.01.2022 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2020/471, 2020/87 Esas sayılı dava dosyalarının karara çıktığı, işbu dava dosyası ile aynı niteliği taşıyan dosyalarla ilgili olarak davacı vekili tarafından açılan ve aynı gün duruşması yapılan dava dosya sayısı 10'un altında kaldığındanAvukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesinin birinci cümlesi uyarınca vekille temsil edilen davacı yararına maktu ücretin tamamı oranında vekalet ücretine hükmolunması gerektiği sonucuna varılmakla, davanın kabulüne ve taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince 15.09.2022 tarihinde yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu halde, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken, 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hüküm kurulduğunu, istinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığı halde müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece kaç dosya bulunduğunun tespit edilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekirken, yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, ... ilinde müvekkili idare aleyhine karşı 2020 yılı içinde toplam 1406 adet şerhin terkini davası açıldığını, dava sebepleri ile davalı kurumun aynı olduğu dikkate alındığında hakkın kötüye kullanıldığını, hakkın kötüye kullanılması hukuk düzeni tarafından korunamayacağından bu davaların seri dava olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkin davada hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, önceki tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (II) numaralı bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan "4.080" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "9.200,00" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.