"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisilin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevki 16 pafta, 37 ada 72 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/602 Esas sayılı dosyası ile açtıkları davanın kesinleşmesi üzerine bu taşınmazın müvekkili şirket adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, davalının bu taşınmazın bir bölümüne hukuka aykırı olarak işgal ve tecavüz ettiğinden dolayı davalıya ecrimisil ödenmesi talebi ile ilgili Kadıköy 16. Noterliğinin 20.10.2008 tarihli ve 22310 yevmiye numarası ile ihtarname keşide edilmesine rağmen ecrimisilin ödenmediğini, işbu taşınmaza tecavüzün önlenmesini, yapılan bina, eklenti ve benzeri malzemelerin yıkımı, tel örgü, çit vb. her türlü malzemelerin sökülmesini, asıl ve birleştirilen davalarda belirtilen dönemlere ilişkin ecrimisil bedelinin dava tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, yerin İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından kullanıldığını, dolayısıyla kamu hizmeti olduğunu, bu yerin kendilerine İSKİ tarafından gösterildiğini, bu nedenle haksız müdahalelerin söz konusu olmadığını, kaldıki davacının da bir zararı olmadığını açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 2009/134 Esas, 2013/105 Karar sayılı kararı ile 2009/134 Esas sayılı dosya ile dosyamız ile birleştirilen Mahkemenin 2011/275 Esas sayılı dosyasında 27.07.2008 ile 31.03.2009 tarihleri arası için istenen ecrimisil ve ek ecrimisil talebinin 09.10.2012 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulü ile 41.038,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine birleştirilen 2012/144 Esas sayılı dosyada 01.04.2009 ile 31.03.2012 tarihleri arasında istenen ecrimisil talebinin 16.01.2013 tarihli bilirkişi ek raporu doğrultusunda kısmen kabulü ile 257.237,00 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Dosyamızın müdahalenin men'i ve kal hususunda karar verilmesine yer olmadığına, Mahkememize ait 2009/134 Esas sayılı dosyanın 4 üncü bendinde ve yine birleştirilen 2011/275 Esas sayılı dosyanın 2 nci bendinde 01.04.2009 tarihinden itibaren ecrimisil ödenmesine ilişkin isteğin, birleştirilen 2012/144 Esas sayılı dosyasında hüküm altına alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 03.04.2014 tarihli ve 2013/25821 Esas, 2014/ 9504 Karar sayılı ilâmı ile teknik bilirkişinin krokili raporunda davalı idarenin dava konusu taşınmazın 4025 m²lik kısma el atıldığı anlaşıldığından, davalı idarenin el atmasının önlenmesi ve kâl kararı verilmesi gerekirken bu hususda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, dava konusu arsa niteliğindeki taşınmazla ilgili ecrimisil bedeline hükmedilebilmesi için taşınmazın bulunduğu mevkiideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor iseler nasıl ve ne şekilde kiraladıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek yalnız bu yönden mahallinde keşif yapılıp alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, varsayıma dayalı olarak ve farklı yöntemle ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 04.07.2017 tarihli ve 2014/431 Esas, 2017/293 Karar sayılı kararı ile davacının müdahalenin men'i ve kal davasının kabulüne; ... İlçesi, Anadoluhisarı Mahallesi, 37 ada 72 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'in 04.04.2017 tarihli raporuna ekli krokisinde kırmızı renk ile işaretlenen 4.025 m²lik kısmına davalı tarafından yapılan müdahalenin men'ine, bu kısımda bulunan yapı, baraka, tel örgü, yol ve çitlerin kâl'ine, davacının ecrimisil davasının reddine, Mahkememiz dosyası ile birleştirilen 2016/634 Esas, 2012/144 Esas ve 2011/275 Esas sayılı dosyalardaki davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.03.2019 tarihli ve 2017/36486 Esas, 2019/4312 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olduğundan kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesi gerektiğinden taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak ecrimisil bedelinin belirlenmesi sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan alınmak üzere hesaplanması için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak sonucuna göre ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ecrimisil bedelinin tahsili davasının reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına, karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile fen bilirkişisi raporuna ekli krokisinde kırmızı renk ile işaretlenen 4.025 m²lik kısmına davalı tarafından yapılan müdahalenin men'ine, bu kısımda bulunan yapı, baraka, tel örgü, yol ve çitlerin kal'ine, ecrimisil bedellerinin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza kamu yararı nedeniyle el atıldığından karar verilirken kamu hizmeti ifa edildiğinin gözönünde tutulması, kamu hizmetinin gelir getirici özelliği olmaması nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılması, eksik bilirkişi incelemesi ile fahiş bedel tespit edildiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin men'i, kâl ve ecrimisil bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın 27.08.2008 ile 31.12.2008 dönemi için mevcut hâliyle serbest şartlarda getirilebileceği kira geliri emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırmak suretiyle belirlenmesi ve sonraki dönemlerde ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle tespit edilen ecrimisil bedellerinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.