"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, boru hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili ve davacı idare adına irtifak hakkı tesis ve tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 84 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve boru hattı geçirilen 83 parsel sayılı taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili ve davacı idare adına irtifak hakkı tesis ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...'nu temsilen Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde özetle; Suriye uyruklulara ait hisselerin sevk ve idaresi Maliye Hazinesine ait olup Hazinenin tasarrufu altında olduğunu, bilirkişi heyetince taşınmaz bedelinin tespitine ilişkin beyanda bulunma ve delil sunma haklarını saklı tutarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından takdir edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın arsa niteliği bulunan bir taşınmaz olduğunu, taşınmazın bu özelliğinin değer artırıcı bir unsur olduğunu savunarak bedelin anılan esaslar doğrultusunda tespitini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.06.2014 tarihli ve 2012/709 Esas, 2014/463 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır. Bu itibarla; dosyaya getirtilen İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü veri cetvelinde; 2012 yılı itibarıyla sulu şartlarda buğdayın dekar başına ortalama verimi 650 kg, pamuğun 625 kg, II. ürün mısırın 1100 kg iken raporda sırasıyla 620 kg, 600 kg ve 1000 kg alınmak ve buğday yan ürünü samanın dekara ortalama geliri 200,00 TL olmasına rağmen 180,00 TL alınmak suretiyle kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi doğru görülmemiştir.
3. Aynı kamulaştırma nedeniyle, bu kamulaştırma kapsamında kalan ve dava konusu taşınmazla aynı bölgeden gelip Dairemizce incelenen (Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/407 Esas, 2014/296 Karar, Dairenin 2014/10567 Esas, 2014/15008 Karar sayılı dosyası) tespit ve tescil davalarında %20 oranında objektif artış verilmesi benimsenmiş ve bu yönü ile mahkeme kararları bozulmuş olup dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporlarında yazılı özellikleri gözönünde bulundurulduğunda taşınmazın değerinde %20 oranında objektif değer artışına neden olabileceği dikkate alınmadan karar verilmesi, aynı kamulaştırma kapsamında aynı bölgeden gelerek incelenen kamulaştırma dosyalarında dava konusu taşınmazların tapu kaydında bulunan 2. Derece Kara Askeri Yasak Bölge şerhi nedeniyle %2-4 değer düşüklüğü oranları bozma nedeni yapılmamış olup dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde %10 değer düşüklüğü alınarak hesap yapan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması, Mahkemece yapılan 03.06.2013 tarihli keşif zabtında ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda kamulaştırılan 84 No.lu taşınmazın içerisinde 2 adet su kuyusunun bulunduğu belirtildiğine göre su kuyularının özelliklerinin ve değerinin bilirkişi raporu ile belirlenmek suretiyle bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu 84 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan tapunun 13.07.2001 tarihli ve 347 yevmiye No.lu 2. Derece Kara Askeri Yasak Bölge şerhi ve 26.11.1996 tarihli ve 698 yevmiye No.lu irtifak hakkı ile birlikte davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06.11.2020 tarihli ve 2017/476 Esas, 2020/385 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, idare lehine vekâlet ücreti taktir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma sonrası belirlenen bedel ile ilk kararla belirlenen bedel arasındaki fark bedele kararın kesinleşme tarihine kadar faiz işletilmesi ve belirlenen bedelin derhal ödenmesi gerektiğini, münavebe planına patates, soğan, domates, biber gibi sebzelerin de dahil edilmesi gerektiğini, kapitalizasyon faizinin % 0,2 ilâ 0,4 olarak, objektif değer artış oranının ise %100 ilâ %300 olarak uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... kayyımı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faizinin %4 uygulanması gerektiğini ve Suriye uyruklular açısından kamulaştırma bedelinin Hazineye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.
3. 06.11.1967 tarihli 12743 numaralı Resmi Gazete'de yayımlanan Suriye Uyruklu Özel ve Tüzel Kişilerin Hazinece El Konulan Mallarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 'Bloke paralar ve kıymetler' başlıklı 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 84 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve boru hattı geçirilen 83 parsel sayılı taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. 06.11.1967 tarihli 12743 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Suriye Uyruklu Özel ve Tüzel Kişilerin Hazinece El Konulan Mallarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 'Bloke paralar ve kıymetler' başlıklı 17 nci maddesinin "Milli ve yabancı bütün bankalar, blokaj dışında kalan ve Hazine adına açtıkları özel bir hesaba alınan yerli ve yabancı para vesair kıymetleri bu hesapta muhafaza edecektir." hükmü dikkate alındığında davalılardan Suriye uyruklu ... hissesine düşen bedelin Hazine adına açılacak hesaba aktarılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
5. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak fark kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmektedir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) (3) numaralı bendinin ikinci ve dördüncü paragraflarında bulunan "Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8 ve 10/10 maddesi gereğince ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılmasına" ibaresinin çıkartılarak ayrı ayrı yerlerine "Hazine adına açılacak hesaba aktarılmasına" kelimelerinin yazılmasına,
b) (3) numaralı bendinin üçüncü paragrafının hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine "bozma sonrası tespit edilen fark 1.423.611,94 TL'nin bankada birikmiş nemalarıyla birlikte davalı ... haricindeki diğer davalılara derhal ödenmesine," ibaresinin yazılmasına,
c) (3) numaralı bendinin beşinci paragrafında bulunan "son karar tarihi olan 06.11.2020 tarihine" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "Dairemiz karar tarihi 08.05.2023 tarihine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan ve davalı ... temsilcisi Maliye Hazinesinden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.