"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 112 ada 89 (yeni 112 ada 160) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların ve her bir unsurun ayrı ayrı değerinin dava tarihindeki mevki ve şartlara göre olduğu gibi kullanılması halinde müvekkiline getireceği net kazancın da belirlenerek ayrıca gösterdikleri emsal ve rayiç değerlerde dikkate alınarak tespitinin yapılmasını, davanın sonuçlanmaması durumunda, davanın açıldığı tarihten 4 ay sonra başlayacak yasal faizin davacıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; ilçe tarım verilerine göre değerlendirme yapılması gerekirken üretim masraflarının brüt gelirin 1/3' ü oranında alınmasının yerinde olmadığını, objektif değer artış oranının %20 alınmasının hatalı olduğunu, arta kalan alana değer azalışı verilmesinin yerinde olmadığını, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, taşınmaz kadastro yenilemesi görmüş olup parselin yüzölçümünün değiştiğini, bu duruma göre düzeltme yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; sulu tarım arazisi vasfındaki dava konusu taşınmazda ekonomik değeri yüksek kiraz ve şeftali ürünlerinin üretimi mümkün olduğu halde buğday, silajlık mısır, domates ve kuru fasulye münavebe ürünleri alınmak suretiyle bedelin düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerektiğini, taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre uygulanan kapitalizasyon faizi oranının uygun olduğu, bilirkişi heyeti raporunda belirtilen münavebe ürünleri ve verilerinin bölgenin münavebe yapısı ve resmi tarım verileri ile uyumlu olduğu, ilçe tarım verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılamayacağından üretim masraflarının brüt gelirin 1/3' ü oranında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/5-241 Esas, 2019/560 Karar sayılı kararı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 23.10.2018 tarihli ve 12055/17 başvuru No.lu kararı doğrultusunda davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin isabetli olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı uyarınca hükmedilen kamulaştırma bedelinin tamamının işlemiş faizi ve nemalarıyla birlikte ödenmesine karar verildiği, kadastro yenileme çalışmaları sonucu dava konusu taşınmaz ifraz edildiğinden yeni parsel numarası üzerinden hüküm kurulduğu, taşınmazın konum ve özelliklerine göre objektif değer artış oranı % 50 uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama neticesinde belirlenen fark bedelin davacı idare tarafından yatırılması sağlanarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini ve objektif değer artış oranının %50 uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmesine, arta kalan alanın yüz ölçümü, geometrik şekli nazara alınarak belirlenen değer azalışı oranı üzerinden hesaplanan bedel ilave edilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Hüküm fıkrasında faiz işletilen fark bedelin hatalı gösterilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (V) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan "51.535,21" sayısının çıkartılmasına yerine "5.246,55" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.