Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14520 E. 2023/8417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ortak giderlerden kaynaklanan mantolama bedelinin ödenmemesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasında, taşınmazın satışından önceki malikin sorumluluğunun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dahili davalının, dava konusu mantolama sözleşmesi tarihinden önce taşınmazı sattığı ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. ve 22. maddeleri uyarınca kat malikinin satış tarihinden sonraki ortak giderlerden sorumlu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/61 Esas, 2021/205 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki ortak gider istemli itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı dahili davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların mantolamaya ilişkin ortak gider borcunu ödememesi sebebiyle haklarında icra takibi yapıldığını, haksız itirazla icra takbini durdurduklarını ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ayrı ayrı cevap dilekçelerinde özetle; mahkeme kararı ile davacı sitede toplu yapı yönetimine geçilmediğini, site olmayan yerin site yönetiminin mevcut olamayacağını, davacının iş bu davada taraf sıfatına sahip olmadığını, 19.01.2014 tarihinden önce davacı site yönetimi kurulu tarafından mantolama yapılması için alınmış herhangi bir karar olmadığı hâlde, kanuna aykırı ve usulsüz olarak fahiş fiyatlarla mantolama işleminin yapılması için yüklenici ETK Yapı Şirketi ile 12.06.2012 tarihinde sözleşme yapıldığını ve kat maliklerinin bilgisi olmadan borçlandırıldığını, kat maliklerinden tahsilat sorumluluğunun tamamen yükleniciye ait olduğunu, site yönetiminin tahsilattan sorumlu olmadığını, site yönetimi avukatının mükerrer olarak aynı konu ve alacak için ikinci kez haksız yere takip başlattığını, bu nedenle de site yönetimi tarafından açılan takibin ve bunun devamı olan iş bu itirazın iptali davasının da reddedilmesi gerektiğini, ayrıca 19.01.2014 tarihinden önceki yönetimin seçilmiş olduğu genel kurul ve genel kurulda alınan kararların İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/844 Esas sayılı hükmü ile iptal edildiğini, 19.01.2014 tarihinden önceki yönetimin seçimi ve devamının da mahkemece genel kurul kararları iptal edildiğinden dolayı hükümsüz olduğunu, yapıların site olmaması nedeniyle ve seçimlerine dayanak alınan genel kurul kararlarının mahkemece iptal edildiğinden yasal olmadığını, bu nedenle her iki yönetimin yapmış olduğu kat maliklerini borçlandırıcı işlemlerin tümü geçersiz olup bu işlemlerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, seçilen yönetimin yasal olmadığını, bu yönden de herhangi bir işlem yapamayacağını, davacı site yönetimi kendilerine yetki verilmediği halde ETK şirketi ile o tarihte hiç emsali olmayan yüksek bir fiyatla anlaşma yaptıkları gibi mantolama işlemlerinden sonra sitede üst kattaki çoğu dairelerde akmayan çatıların akmaya başladığını, dairelere zarar verildiğini, mantolama işleminin yapılması için genel kurulda alınmış olan bir karar olmadığı gibi yüklenici firma ile de yapmış oldukları bir sözleşme olmadığını, bu nedenle davayla ilgili hiçbir sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekcesinde özetle; dava konusu taşınmazını 24.11.2011 tarihinde sattığını, bu giderden sorumlu tutulmaması gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.04.2016 tarihli ve 2014/122 Esas, 2016/86 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, somut olayda mantolama yapılmasına ilişkin ilgili kat malikleri kurul kararlarının iptal edildiği tespit edilmişse de eksik işler olsa da ana taşınmaza mantolama yapıldığına göre tarafların delillerinin toplanarak yukarıda açıklanan ilgili maddeler de gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, ilgili parsellere ait ayrı yönetim planları dosya içerisinde mevcut olmakla ayrıca dava konusu ana taşınmaza ait geçerli tek bir yönetim planının olup olmadığı araştırılarak, tespit edilmesi halinde dosya içerisine alınması gerekmektedir. Tespit edilmemesi halinde ise mevcut yönetim planları çerçevesinde uyuşmazlığın değerlendirilmesi gereğine değinilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli ve 2019/61 Esas, 2021/205 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile icra takiplerinin 5.076,00 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dahili davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; söz konusu bağımsız bölümü 24.11.2011 tarihinde sattıklarını, mantolamaya ilişkin alınan kararın iptal olup 2012 tarihli mantolama sözleşmesine istinaden talep edilen bedelden sorumlu olmadıklarını, eksik inceleme ile karar verildiği ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak gider alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı kanun) 20 nci ve 22 nci maddeleri.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 634 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi gereğince kat malikleri aidatlar ve ortak giderlere katılmakla yükümlü olup, yine aynı Kanun'un 22 nci maddesine göre kat malikinin, 20 ncı madde uyarınca payına düşecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından, bağımsız bölümlerin birinde kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı bir şekilde faydalananlar da müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.

3. Dosya içindeki belgelerin incelenmesinden ve dairemizin geri çevirme kararı sonrası gelen tapu kayıtlarından, dahili davalılar murisi ...'ın A2 blok 4 nolu bağımsız bölümünü 24.11.2011 tarihinde sattığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı aidat ve ortak giderlerden satış tarihine kadar sorumlu olup bu tarihten sonra sorumluluk bağımsız bölümün yeni malikine ait olacaktır. Eldeki dava mantolama ortak giderine ilişkin olup mantolamaya ilişkin yapım sözleşmesinin 2012 tarihli olduğu gözetildiğinde dahili davalılar murisi ... ın bu giderden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Dahili davalı ...'ın temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde dahili davalı ...'a iadesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.