Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14541 E. 2023/3959 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili davasında, bedelin hesaplanma yöntemi, miktarı ve ödenme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kapama bağ niteliğindeki taşınmaza gelir yöntemi ile değer biçilmesinde ve hesaplanan bedelin ödenmesinde isabetsizlik görülmemiş, ancak parsel numarası ve vasi ile temsil edilen davalının payının ödenme şekli hatalı olduğundan karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ve bir kısım davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin başvurusunun esastan reddine, bir kısım davalıların başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1272 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve bir kısım davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kapama meyve bahçesi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, objektif değer artışı oranının hatalı olduğunu, emlak rayiç bedellerinin araştırılmadığını, kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Bir kısım davalılar istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artışı oranının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin çok düşük hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama bağ niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğunu; ancak 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davalıya derhâl ödenmesi ile Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar faiz işletilmesi ve davacı idareye vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama bağ niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili ve yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve taşınmazın gerçek değerine ulaşması için uygulanan objektif değer artış oranı uygundur.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesi doğrudur.

5. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Dava konusu taşınmaz 1272 parsel olduğu hâlde, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında 1269 parsel olarak yazılması doğru görülmemiştir.

7. Tespit edilen kamulaştırma bedelinden vasi ile temsil edilen davalı ... lehine hükmedilen bedelin vasisine ödenmek üzere Kahramanmaraş 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/378 Esas, 2021/29 Karar sayılı dosyasına ödemenin yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ödenmesine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (2) numaralı bendinde yer alan “1269’’ sayısının çıkartılarak yerine “1272”sayısının yazılmasına ve (3-a) bendindeki “ davalılara payları oranında ödenmesine” ve (3-b) bendindeki “ davalılara hisseleri oranında ödenmesine” kelimelerinin çıkartılmasına yerlerine “vasi ile temsil edilen davalı ...’ın payına düşen bedelin vasisine ödenmek üzere Kahramanmaraş 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/378 Esas, 2021/29 Karar sayılı dosyasına ödemenin yapılmasına, diğer davalılara payları oranında ödenmesine’’ ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.