"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Daire Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davaların dava dilekçesinde; davacı ...’in murisi ... ’in hissedar olduğu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, eski 2757 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak davacının murisi payının bedele dönüştürüldüğünü ve payına takdir edilen bedelin ödenmediğini, imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen paya takdir edilen karşılığın davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın hissedarlarından Yani Vasilidis'in 1027,39 m² hissesinden 254,79 m² düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığını, 241,14 m² alanlı 322 ada 1 parsel adına tescil edilerek eksik verilen 531,46 m² yerin kıymet takdir komisyonunca bedele dönüştürüldüğünü, davacı murisinin ifraz işleminden haberdar olduğunu ve bedelini belediyeden aldığını, davanın esastan ve zamanaşımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10.12.2012 tarihli ve 2012/361 Esas, 2012/634 Karar sayılı kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucu; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 25 inci maddesi gereğince hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi için noter marifetiyle yapılan tebligatla başladığı, bedele dönüştürme işlemi davalı idarece, davacı murisine tebliğ edilmediği, bu nedenle davacının herhangi bir süreye tabi olmaksızın dava açma hakkı bulunduğu gözetilmeden, yazılı gerekçelerle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.07.2015 tarihli ve 2014/176 Esas, 2015/327 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 29.02.2016 tarihli ve 2015/23764 Esas, 2016/3701 Karar sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
3. Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairece yapılan inceleme sonucunda, 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi yönünde bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.06.2021 tarihli ve 2017/336 Esas, 2021/202 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; birleştirilen dava yönünden dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre birleştirilen dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak asıl dosya davacısı ...’in dava tarihi itibarıyla Yani Vasilidis’ten intikal eden 3/8 payını dava ettiği, bozma sonrası yapılan yargılamada Yani Vasilidis’in mirasçılarından dava dışı ...’in 19.11.2017 tarihinde vefat ettiği, Yani mirasçılarından ...’nın ölümü ile davacı ...’e 1/8 oranında pay intikal ettiği ancak eldeki davada bu 1/8 payın dava edilmediği anlaşılmakla, davacının murisinden intikal eden 3/8 payı yönünden uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle tespit edilen bedeli olan 218.754,90 TL ye hükmedilmesi gerekirken, asıl dosya davacısının dava tarihindeki payının karşılığı olan 279.016,50 TL üzerinden hüküm kurulması doğru görülmediği gibi 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca harç ve vekâletin maktu olarak hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulü ile birleştirilen davanın karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaza ilişkin belirlenen bedellerin davacılara ödendiğini, taşınmaz bedelinin bir kez daha davacılara ödenmesinin hukuksal dayanağının bulunmadığını, mahkeme kararı esastan bozulduğundan ve mahkemece bozma ilamına uyulduğundan kesinleşen hükümlerden bahsedilemeyeceğini, 2942 sayılı Kanun’un geçici 6 ncı maddesine göre harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiği halde maktu olarak hesaplanmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci madde.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Mahkemece bozma öncesi verilen karar, bozma ile ortadan kalktığı gözetilmeden birleştirilen dava yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası ile getirilen; "Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır." hükmü uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanmaması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) 1 inci bendinde yer alan “ilişkin hüküm bozma ilamı dışında kalıp kesinleştiğinden birleşen dava yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” ibaresinin çıkartılmasına,
b) Birleştirilen dosyasının harca ilişkin 1 inci bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine “Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcının toplamından mahsubu ile fazla yatan harcın talep halinde yatırana iadesine,” cümlesinin yazılmasına,
c) Birleştirilen davanın vekâlet ücretine ilişkin 2 nci bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.