"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Mardin ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 259 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırılmadığı halde fiilen bir kısımının yol olarak kullanıldığını, bu nedenle dava konusu yerlerle ilgili olarak öncesinde Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/2 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, dava konusu yer için 869.292,27 TL bedel belirlendiğini; ancak taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL üzerinden karar verildiğini, bakiye miktar için ise hakların saklı tutulduğunu ileri sürerek 868.292,27 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının el atma tarihinden itibaren kanunî faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; ilk davada alınan bilirkişi raporunun iş bu davada hükme esas alınamayacağını, davacı tarafın ilk davada ıslah hakkının kullanılmayarak müvekkil idarenin sorumluluğunun ağırlaştırılmasına sebebiyet verdiğini, faiz başlangıç tarihinin ek dava tarihi olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk davada mahkemece alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların kabulünün mümkün olmadığını, faiz başlangıç tarihinin ek dava tarihi olması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin olduğunu, Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/2 Esas, 2017/246 Karar sayılı dosyasında davalı idarenin el attığı yerin toplam tazminat miktarının 869.292,27 TL olarak bulunduğunu; ancak taleple bağlı kalarak 1.000,00 TL'nin kabulüne karar verildiğini, kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesini yapmış olan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 28.01.2019 tarihli ve 2018/2604 Esas, 2019/60 Karar sayılı ilâmı ile vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulduğunu, bu kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 09.03.2020 tarihli ve 2019/4674 Esas, 2020/4118 Karar sayılı ilâmı ile onandığı, eldeki dava ek dava olduğundan ve ilk davada hükmedilmeyen tazminat bedeli olan 868.292,27 TL’nin ilk dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerektiğinden, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun harç yönünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ek davada hükmedilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun’un “Kısmi Dava” kenar başlıklı 109 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir;
“Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile harç yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.