"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/595 Esas, 2022/1701 Karar
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; ... hakkındaki davanın husumet ehliyeti yokluğundan reddine, ... aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacılar vekili Avukat ... ile davalı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ... ve bir kısım davacılar murisi ... 'un Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, ... Mahallesi 1192 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, arsa vasıflı taşınmaza davalı tarafından yol yapılarak kamulaştırmasız el atıldığını, usulüne uygun kamulaştırma işlemi yapılmadığını, davalı idareye uzlaşma isteğinde bulunulduğunu, davalı idare tarafından verilen cevapta taşınmazın 1964 ve 1969 yıllarında kamulaştırıldığının bildirildiğini, müvekkillerinin murisine yapılmış hiçbir tebligat olmadığını, taşınmazın davalı tarafça kamulaştırmasız fiilen yol haline getirilmesi ve hâlen de bu şekilde kullanılması nedeni ile taşınmazda müvekkillerinin hissedar olmasına karşı mülkiyet hakını kullanamadıklarını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve el atma kaynaklı ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 1964 ve 1969 yıllarında iki kez kamulaştırıldığını, ilk kamulaştırma işlemi kapsamında 1964 tarihli ve 1964/277 sayılı kamu yararı kararına istinaden Antalya Tapusu 12.06.1947 tarihli ve 133 sıra numarası ile kayıtlı, kamulaştırma parsel numarası 7 olan 91.930 m² taşınmazın 4.077 m² kısmı 4.077,00 TL bedelle kamulaştırıldığını, Antalya 1. Noterliğinden 68 kişiye tebliğ yapıldığını, Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/466 Esas, 1982/402 Karar sayılı tezyidi bedel davasının maliklerce açıldığını; ikinci kamulaştırma işlemi kapsamında 21.04.1969 tarihli ve 1969/1 sayılı kamulaştırma kararı ile ikinci defa Antalya Tapusunun 12.06.1947 tarihli ve cilt:127, sayfa :6, sıra:47 numarası ile kayıtlı, kamulaştırma parsel numarası 22 olan taşınmazdan 18.800 m² kısmı 37.600,00 TL ile kamulaştırıldığını, Antalya 3. Noterliğinden soyadı Tabur olan, davacılar murisi olan kişilere tebliğ yapıldığını, kamulaştırma işleminin muhtarlık eliyle de ilan edildiğini, daha sonra 111 kişinin Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/681 Esas sayılı dosyasında tezyidi bedel davası açtıklarını belirterek usulüne uygun yapılan kamulaştırma işlemleri nedeniyle davanın ret olmasını, davayı kabul etmediklerini, belirlenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, ayrıca davanın görevsiz mahkemede açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.07.2016 tarihli ve 2016/293 Esas, 2017/278 Karar sayılı kararıyla; ... aleyhine açılmış davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.12.2018 tarihli ve 2018/330 Esas, 2018/1333 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle davalı idare harçtan muaf olduğundan bahisle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükmedilen miktarlar itibarıyla davacılardan ... ve ... dışındaki davacıların kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları ile tüm davacıların ecrimisil davaları yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, davacı ... ve ... 'un kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davaları yönünden davacı idarenin temyiz itirazları nedeniyle yapılan incelemede; davalı idarenin yazı cevabında dava konusu taşınmaza ilk olarak 1964 yılında el atıldığı, daha sonra 1998-2012 yılları arasında çalışmalar yapıldığının belirttiği, 1964 yılında yapılan ilk kamulaştırma işlemi kapsamında dava konusu taşınmazın geldisi olduğunu ileri sürülen Antalya tapusunun 12.06.1947 tarihli ve 133 numaralı taşınmazın (kamulaştırma no:7) 4077 m² kısmının kamulaştırıldığı; bu kamulaştırmaya binaen davalıların murisi olan ... 'un da aralarında olduğu malikler vekilince Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/466 Esas sayılı dosyasında bedel arttırım davası açıldığı, yine idarenin 1969 yılında yaptığı ikinci kamulaştırma işlemi kapsamında dava konusu taşınmazın geldisi olduğunu ileri sürülen ... Çandır köyü Uncalı-... Çiftliğinde tapunun 12.06.1947 tarih cilt:127, sayfa:6, sıra:47 numarasında kayıtlı olan (kamulaştırma no:22) taşınmazın 18800 m² kısmının kamulaştırıldığı, bu kamulaştırmaya binaen davalıların murisi olan ... 'unda aralarında olduğu malikler vekilince Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/681 Esas sayılı dosyasında bedel arttırım davası açıldığı iddia edilerek kamulaştırmalara ve bedel arttırım davalarına ilişkin bir kısım belgeler sunulduğu gözetildiğinde; davalı idare vekilinin belirttiği eski tapu kayıtları, dava konusu taşınmazın tüm geldileri, kamulaştırma krokileri getirtilerek dava konusu taşınmazın idarenin 1964 ve 1969 da kamulaştırdığını iddia ettiği yerler ile aynı yer olup olmadığı konusundaek rapor alınması; davacı ...'un payının kamulaştırma tarihinde sahibi olan selefinin kim olduğunun tespit edilmesi; dava konusu taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin kamulaştırma evraklarının davacılar murisi ... 'a ve davacı ...'un selefine yapılmış noter tebliği var ise araştırılması; kamulaştırma bedelinin davacılara ya da murisleri ... 'a ve davacı ...'un selefine ödenip ödenmediğinin araştırılması; davalı idarenin belirttiği Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/466 Esas ve Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/681 Esas sayılı dosyalarının onaylı birer örneği getirtildikten, sonra davacı idarenin 1964 ve 1969 yıllarında kamulaştırdığını iddia ettiği kısımlarla dava konusu taşınmazın aynı yer olduğunun tespit edilmesi halinde usulüne uygun kamulaştırma işlemi olup olmadığı, bu kamulaştırmalara binaen davacılar murisi/murisleri tarafından açılmış bedel arttırım davası bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davalı idare tarafından 1964 ve 1969 yıllarında kamulaştırıldığı belirtilen yerler ile davaya konu 1192 parsel sayılı taşınmazın aynı taşınmaz olduğu kanaatine varılmış, her ne kadar kamulaştırma evrakları usulsüz bir şekilde tebliğ edilmiş ve kamulaştırma bedellerinin ödenmesine ilişkin herhangi bir belge mevcut değil ise de 1192 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan davacılar veya murisleri tarafından kamulaştırma işlemine karşı tezyidi bedel davası açıldığı anlaşıldığından, taşınmazla ilgili geçerli ve kesinleşmiş kamulaştırma işleminin bulunduğu kanaatiyle ve dava tarihinde dava konusu taşınmaz davalı ... Müdürlüğünün sorumluluğunda olmadığı anlaşılmakla davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, dahili davalı ... aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararı gereğinin yerine getirilmediğini, tezyidi bedel dosyalarının ihya edilip ilgili belgelerin toparlanmadığını, dava konusu 1192 parselin tapulama tutanağında taşınmazın geldileri arasında idarenin dayandığı 12.06.1947 tarihli 47 ve 133 sıra numaralı tapuların bu taşınmazın geldileri arasında sayılmadığı, tezyidi bedele davalarının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadığını ileri sürmüştür.
2. Davacılar vekili ek dilekçesi ile Antalya Tapulama Hakimliğinin 20.06.1973 tarihli ve 1972/40 Esas, 1973/491 Karar sayılı ilâmını sunarak idarenin dayandığı 12.06.1947 tarihli ve 47 sıra numaralı kaydın dava dışı parselere gittiğini ve dava konusu taşınmazla ilgisi olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin ve ecrimisil bedelinin belirlenmesi ve tahsiline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın 1965 ve 1969 yıllarında kamulaştırıldığı, bilahare davacılar murislerince tezyidi bedel davalarının açıldığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aleyhine temyiz olunan davalı idare yararına 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.