Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14612 E. 2023/4533 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve kamulaştırmadan arta kalan kısma uygulanacak değer kaybı oranının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, arta kalan kısmın yüzölçümü ve geometrik durumu gözetilerek %50 değer kaybı oranı uygulanmasının ve 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca yapı bedeline hükmedilmesinin isabetli olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Kasabası 4727, 4730, 4731, 4732, 4733 ve 4335 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeli olarak dava konusu taşınmazlar için belirlenmiş olan bedellerin emsaller ve belediyece belirlenen rayiç bedele göre oldukça düşük olduğunu, dava konusu taşınmazların idarece hazırlanan kıymet takdir tutanağındaki nüfus yoğunluğunun az olarak gösterildiğini, ancak taşınmazların bulunduğu yer nüfus yoğunluğunun oldukta fazla olduğunu, müvekkilinin taşınmazlarında kamulaştırılacak alanlar çıkarıldıktan sonra geriye kalan kısımların oldukça biçimsiz ve kullanışsız bir hal alacağını, bu nedenle müvekkillerinin maddi kaybının söz konusu olacağını beyanla, müvekkillerine ait dava konusu taşınmazların kamulaştırılacak kısımları için belirlenmiş olan kamulaştırma bedellerinin talepleri doğrultusunda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.09.2018 tarihli ve 2018/899 Esas, 2019/607 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 10.09.2018 tarihli ve 2018/899 Esas, 2019/607 Karar sayılı sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2020 tarihli ve 2019/1202 Esas, 2020/1065 Karar sayılı kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekilerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2020 tarihli ve 2019/1202 Esas, 2020/1065 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; dava konusu taşınmazlardan 4735 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A5) harfi ile gösterilen kısmına belirlenen orandan daha fazla değer kaybı gerekip gerekmediği denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiği, yine 4735 parsel taşınmaz üzerinde bulunan yapının yaşı, sınıfı ve yıpranma payı hususundaki kıymet takdir raporu ve hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 4735 parsel yönünden bozma sonrası değer düşüklüğü oranının hiç bir gerekçesi olmadan %50 olarak uygulanmasının hatalı olduğunu, taşınmazların birleştirilerek kullanılma imkanı olduğundan değer düşüklüğü oranının %40 olarak uygulanması gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının bedelinin fahiş hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, bedelin çok düşük belirlendiğini, %50 değer kaybının kabul edilemeyeceğini, parsellerin birleştirilebilecek olmasının değer kaybına bir etkisi olmayacağından, kalan alan için %50 değer kaybı uygulanmasının hatalı olduğunu, besihane değerinin çok düşük alındığını, üç yıllık sürede yapı ve imalat fiyatlarındaki yükseliş dikkate alınmayarak aynı bedele hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yine taşınmaz üzerinde bulunan evin piyasa koşullarına göre bedelinin düşük kaldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Bozma sonrası alınan raporun denetime elverişli ve yeterli olduğu, arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik durumu nazara alındığında %50 değer kaybı uygulanmasının yerinde olduğu gibi 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinini birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca yapı bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış h ak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan aşağıda yazılı kalan harcının alınmasına,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.