Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14691 E. 2023/2100 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve tapudan terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, taşınmazlara bilimsel yolla değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun bedelin tespitine ve tapudan terkinine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz itirazları reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Çanakkale ili, ... ilçesi, ... köyü 119 ada 17 ve 120 ada 36 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların değerli araziler olduğunu, ilgili kurumlara yazı yazıldığında taşınmazların vasıflarının ortaya çıkacağını, dava konusu 120 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında büyük değer kaybı oluşacağından bu hususun değerlendirilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fark bedele karar kesinleşinceye kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %4, objektif değer artış oranının %10 ila %30 ve ayrıca arta kalan alanda değer azalışı uygulanmasının yerinde olmadığını, masraf brüt gelirin 1/3’ü olarak sınırlandırılmasının hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların değeri, gerçek değerinin çok altında ve hatalı olarak hesaplandığını, verim ve kg satış fiyatının düşük belirlendiğini, ayrıca mütemmim cüz için belirlenen bedel rayiç bedelin altında olduğunu, taşınmazların imar durumu Çanakkale İl Özel İdaresinden sorularak değerinin belirlenmesi gerektiğini, taşınmazların konumu itibarıyla objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini, dava konusu 120 ada 36 parsel yönünden arta kalan alanda değer azalış oranının düşük olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3 olarak takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu sulu tarım arazisi ve kapama armut bahçesi vasfındaki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’da öngörülen zirai net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde, sulu tarım arazisine %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/5-241 Esas, 2019/560 Karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 23.10.2018 tarihli ve 12055/17 başvuru No.lu kararı doğrultusunda davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin isabetli olduğu; ancak aynı yöreden intikal eden dava dosyalarında belirlenen m² birim bedellerine uyumlu olması bakımından objektif değer artış oranının sulu tarım arazisi için %50, armut bahçesi niteliğindeki taşınmaz için %100 olarak uygulanması suretiyle yapılan hesaplama neticesinde belirlenen fark bedelin davacı idare tarafından yatırılması sağlanarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiği, ayrıca taşınmazların ... adına yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken tapudan yol olarak terkinine karar verilmesinin hatalı olduğunu, %50 ve %100 objektif değer artış oranları alınmasının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki 120 ada 36 parsel, kapama armut bahçesi niteliğindeki 119 ada 17 parsel sayılı dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.