"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun usul yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı idare vekili tarafından tavzih talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince 09.07.2020 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak tavzih talebinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla 23.06.2022 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.03.2020 tarihli ve 2020/403 Esas, 2020/302 Karar sayılı kararının incelenmesinde, her ne kadar kararın kesin olduğu gerekçesi ile istinaf isteminin usulden reddi kararı verilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararına göre işin esasına girilip karar verilmesi gerektiğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen 09.07.2020 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.