"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı ...'nın payına düşen miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçen davacı yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin davacı ...'nın payı yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 564 ada 5 parsel sayılı taşınmaza enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eski 1532 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma işlemleri tamamlanarak tapuda irtifak hakkının kurulduğunu, dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedellerinin ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile tazminat bedelinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların dava konusu taşınmazı tapu kaydındaki TEİAŞ lehine irtifak hakkı şerhini görerek satın aldıklarını, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın kanuna uygun olmadığını, davacı tarafından verilen ikinci ıslah dilekçesine muvafakatlerinin bulunmadığını, davacı vekilinin müvekkillerinin hisseleri oranında dava değerini artırması gerekirken fazladan talepte bulunmasının kabul edilebilir yanılgı olmadığını, enerji nakil hattının değer kaybına yol açmadığı gibi yüksek oranda değer düşüklüğünün kabul edildiğini, m² birim değerinin de yüksek belirlendiğini, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan oldukça uzak olduğunu, tescil hükmü yönünde davacı talepte bulunmamış ise de mahkemece bu hususun resen dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak tespit edilen değer düşüklüğü oranının da uygun olduğu, dava konusu taşınmazın geldisi kök parsel için kesinleşmiş bir kamulaştırmanın bulunmadığı, davacıların dava konusu taşınmazı edinmiş olmakla önceki malikin dava açma hakkını da iktisap edeceği, taşınmazın tapu kaydı üzerinde irtifak hakkı tesis edilmiş olduğundan yeniden tescil kararı verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacılar tarafından harcı yatırılmak sureti ile usulüne uygun olarak yapılan ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 25 inci maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Dosyaya sunulan kamulaştırma evrakına göre usule uygun yapılmış bir tebliğat olmadığı gibi kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair belge sunulamadığından kesinleşmiş bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceğinden, dosyanın esasına girilerek karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
3. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 564 ada 5 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve irtifak hakkı karşılığının tespiti ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'ya İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idarenin davacı ... yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'ya İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.