"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı yönünden esastan reddine, davalı idare yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 327 ada 16 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, müvekkili idare tarafından tesis edilen enerji iletim hatlarının taşınmazın amaçlarına uygun kullanımını kısıtlamadığını, yapılacak keşif ile irtifak hakkının durumunun tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; irtifak değer düşük oranının düşük belirlendiğini, taşınmazın diğer hissedar ile anlaşarak fiilen bölündüğünü ve her iki malik hisseleri üzerinde (bitişik nizamda iki ayrı) ruhsatsız bina inşa edildiğini, parselin rızai taksime konu edildiği için müvekkili lehine yapıdaki değer düşüklüğüne hükmedilmesi gerektiğini, el atma tarihi itibarıyla müvekkili lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taşınmazda paydaş olduğu halde tam pay üzerinden hüküm kurulduğunu, enerji iletim hattının tesisinden sonra yapılan yapı için değer düşüklüğü hesabı yapılarak bu yönde hüküm tesis edilemeyeceğini, el atma tarihi itibarıyla davacı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kısmen kabul kararı verildiğine göre reddedilen kısım yönünden müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini irtifak değer düşüklüğü oranının yüksek hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi raporu ve dosya içindeki belgelerden dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın 2002 yılında yapıldığı, buna karşılık enerji nakil hattı için taşınmaza 1977 yılında el atıldığı, dolayısıyla binanın enerji nakil hattı tesisinden sonra yapıldığı anlaşıldığından, irtifak hakkı karşılığının tespitinde yapı bedelinin hesaba katılmaması doğru olduğu gibi, dava konusu taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranının tespit edilmesinde usul ve kanuna aykırı bir husus tespit edilmediği, ancak dava konusu taşınmazda davacı dışında da hissedar bulunduğu nazara alınmadan taşınmazın tamamı için tespit edilen irtifak bedeline hükmedilerek fazla bedel tespiti, el atma tarihi itibarıyla davacı taraf lehine maktu vekâlet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması, davanın kısmen reddine karar verildiği halde davalı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalı idare yönünden kısmen kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, Kayabaşı Mahallesi 327 ada 16 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan binanın 2002 yılında yapıldığı, buna karşılık enerji nakil hattının 1977 yılında tesis edildiği, dolayısıyla binanın enerji nakil hattı tesisinden sonra inşa edildiği dikkate alındığında, bina için değer düşüklüğü bedeline hükmedilmemesi isabetlidir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.