Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14789 E. 2023/5119 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın değerinin tespitinde emsal olarak kullanılan taşınmazın, dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu halde ters orantı kurularak dava konusu taşınmazın değeri daha yüksek belirlendiği, bu nedenle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 572 ada 10 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol olarak fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma planında yer almadığını, idarece yapılan herhangi bir kamulaştırma olmadığını, dolayısıyla davanın husumetten reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma bedelinin tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, tazminatın büyük bir kısmına ıslah tarihi itibarıyla faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mevcut el atmanın hangi İdare tarafından yapıldığı konusunda hiçbir araştırma değerlendirme yapılmadığını, idare ile ilgisi bulunmayan taşınmaz hakkında açılan davanın idare yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, hüküm fıkrası içerisinde hem tescilden hem de yol olarak terkinden bahsedilmesinin kararın tapuda infazı aşamasında bir çelişkiye neden olabileceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki emsal uygulamasının hatalı, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, idare harçtan muaf olmasına rağmen harçların müvekkile yüklenmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazın konumu, imar durumu ve bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre tespit edilen 300,90 TL/m² bedelin adil ve hakkaniyetli olduğu değerlendirilerek yol olarak el atılan kısım için terkin kararı verilmesi gerekirken infazda tereddüt teşkil edecek şekilde dava konusu taşınmazda davacılara ait hissenin hem idare adına tesciline hemde tapuda terkinine karar verilmesi, davalı idare harçtan muaf olduğu halde bu taraftan harç alınmasına karar verilmesi, kamulaştırmasız el atma davaları belirsiz alacak davası niteliğinde bulunduğu ve bu davalarda değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından bedelin tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken ıslahla artırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olduğu gerekçesiyle taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davalı idare yönünden kısmen kabulüne, davacı yönünden kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve resen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak tapu maliki davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Arsa niteliğindeki; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 572 da 10 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Buna karşın hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın m² bedelinin 500 TL üzerinden hesaplandığı halde, Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe de, taşınmazın Metrekare birim bedelinin 300,90 TL/m² yazılması doğru görülmemiştir.

4.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde emsal olarak incelenen taşınmazın emlak vergi değeri ile dava konusu taşınmazın emlak vergi değerinin karşılaştırmasında emsal taşınmazın daha değerli olduğu anlaşıldığı halde ters orantı kurularak dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu kabul edilmek suretiyle bedel belirlendiğinden rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.

5. Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.