Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14820 E. 2023/3547 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak hakkı bedeli tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, belirlenen bedelin düşük olduğu ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin hususlarda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirlenen irtifak hakkı bedelinin yerinde olduğu, ancak yargılama giderlerinden peşin ve ıslah harçlarının davalı idareden tahsil edilerek davacıya verilmesi gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı vekilince İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde davacı aleyhine düzeltilen hususlarla sınırlı olarak temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 162 ada 5 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili idareye ait enerji iletim hattının bulunduğunu, bu hattın yenileme çalışmalarının devam ettiğini, kamulaştırmaya başlama kararının 01.07.2014 tarihinde alındığını, açılan davanın reddine karar verilmesini, kabul edilmediği takdirde harç ve vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın el atma tarihi itibarıyla tarla vasfında olduğunu, değerinin net gelir yöntemine göre belirlenmesi gerektiğini, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, emlak vergi değerleri yönünden yapılan kıyaslamanın hatalı olduğunu, irtifak değer düşüklüğü oranının yüksek hesaplandığını, enerji iletim hattının yapım tarihi itibarıyla maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ıslah yoluyla arttırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde arsa vasfında bulunduğu, seçilen emsalin uygun nitelikleri taşıdığı, bilirkişi raporunda yapılan kıyaslama sonucunda belirlenen bedelde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, tespit olunan bedelin bölge rayicini yansıtan hakkaniyetli bir bedel olduğu, aynı mevkideki 161 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2017/20208 Esas, 2019/4652 Karar sayılı kararının da bu hususları teyit ettiği, parselin emlak vergi değerinin her durumda emsal taşınmazdan düşük olması nedeniyle emsalden daha düşük bir değerde görülmesinde de hata olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli ve ayrıntılı içeriği ile yargısal uygulamaya ve bilimsel verilere uygun bulunduğu, taşınmaza el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğu ve bu nedenle davacı lehine takdir olunan vekalet ücretinin nispi hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, ıslah edilen kısma dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin de usul ve yasaya ve yargısal uygulamaya uygun bulunduğu, ancak hükümde yapılan yazım hatası ile irtifak hakkının davalı kurum yerine davacı adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, yargılama harç ve giderlerinin davalı kuruma yükletilmesi gerekirken davacı üzerinde bırakılmasına dair hüküm kurulduğu, alınması gereken harcın nispi yerine maktu olarak belirlendiği ve tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın irtifak nedeniyle kullanımının kısıtlandığı, belirlenen tazminat bedelinin oldukça düşük olduğunu, irtifak değer düşüklüğü oranının düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı taraftan alınan peşin harç ile ıslah harcının, davalı idareden alınması gereken harç miktarından mahsup edildiği dikkate alındığında, yatırılan harçların davacı tarafa iadesi yerine yargılama giderleri arasında davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) harfli bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, hüküm fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan "giderinin" kelimesinin hükümden çıkartılmasına, yerine "gideri ile 35,90 TL peşin harç ve 5.818,91 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.564,21 TL'nin" ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine, aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.