"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... (...) Mahallesi 122 ada 5 parsel, 125 ada 18 parsel, 149 ada 1 parsel (yeni 149 ada 4 parsel) ve 151 ada 32 parsel (yeni 151 ada 35 parsel) taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2015 tarihli ve 2013/183 Esas, 2015/368 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, el atma tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2015 tarihli ve 2013/183 Esas, 2015/368 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; el atılmayan 151 ada 36 parsel üzerindeki binada %10 değer kaybı karşılığına hükmedilmesi, dava konusu 149 ada 4 ve 151 ada 35 parsellerde emsal karşılaştırması yapılarak tespit edilen zemin bedellerinin verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca tarım arazisi olarak biçilen değerlere de hükmedilmesi, zemini arsa niteliğinde olan 149 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların kapladığı alan belirlenip bu bölümler kapama karışık meyve bahçesi kabul edilerek, ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2013 yılı kilogram satış fiyatları ve üretim masraflarına göre tespit edilecek net meyve geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek bahçe değerinden taşınmazın zeminine, o yörede ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin doğru görülmediği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, el atma tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazlar için belirlenen bedellerin kabulünün mümkün olmadığını, kararın gerekçesi yetersiz olup taşınmaz bedeli için hükmedilen miktara nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığını ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Bozma öncesi verilen ilk kararın davalı idare vekilince temyiz edildiği gözetilmeksizin, dava konusu taşınmazlardan 149 ada 4 parsel üzerinde bulunan ağaç bedeli yönünden davalı idare lehine oluşan usulî kazanılmış hak ihlal edilerek fazla bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararının BOZULMASINA,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.