"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1380 Esas, 2022/1529 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/367 Esas, 2022/46 Karar
Taraflar arasındaki ortak karar protokolü toplantısının iptali davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... gelmiş, davalılar vekili ve davalı asıllar duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların karı-koca olduklarını, davacıların ve davalılar ... ve ... ...'un dava konusu ... Mahallesi, 29613 ada, 43 parselde hissedar ve komşu iken bölgede yapılan imar uygulaması ile 29614 ada 46 parselde kain taşınmazda davalı ... ve ... ... ile Konya Büyük Şehir Belediyesinin birlikte hissedar yapıldığını, uygulama sonucunda davacılara ait iki katlı ev ile davalı ...'a ait metruk yapının imar öncesi 29613 ada 43 No.lu eski parsel içinde kaldığını, müvekkillerinin bu evde oturduklarını ve evlerinin riskli yapı olmadığını, davalı ...'in diğer davalılardan 2019 yılı Temmuz ayı içerisinde hisse satın alarak imar düzenlemesi sonunda yeni oluşan dava konusu 46 parselde kain taşınmaza hissedar olduğunu, bu satıştan sonradan haberdar olan davacıların davalı ...'e karşı Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/182 Esas sayılı dosyasında yasal ön alım ... için dava açtıklarını, davalı ...'in arsada hissedar sıfatı ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un (6306 sayılı Kanun) uygulama yönetmeliğinin 15 ... maddesinin ikinci fıkrasına istinaden davacılara Konya 9. Noterliğinin 16.10.2019 tarihli ve 35989 yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, ihtarnamede dava konusu 46 parselde bulunan yapıların lisanslı kuruluş tarafından riskli yapı olarak tespit edildiğini ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından bu işlemin onaylandığını, parselde riskli yapı olarak tespit edilen yapıların yerine yapılacak olan yapıların müteahhit ve yapı inşaatlarına karar verilmek üzere tüm arsa paydaşları ile birlikte 06.09.2019 tarihinde toplantı yapıldığını, toplantı da 2/3 çoğunluktan fazlası ile yapı müteahidinin ... ... İnşaat Şirketi olmasına, arsa paydaşlarının 226 m² arsalarına karşılık 113 m² net alanlı 3+1 daire, 166 m² arsalarına karşılık 83 m² net alanlı 2+1 daire verilmesine karar verildiğini, 15 gün içerisinde alınan bu kararların ve teklifin kabul edilmemesi hâlinde toplantı ve karara katılmayan arsa paydaşlara (davacılara) ait hisselerin 6306 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliği kapsamında rayiç değerinden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer hissedarlara satışının yapılacağı, alıcı çıkmaması hâlinde rayiç bedeli bakanlıkça ödenerek hisselerin tapuda Hazine adına tescil edileceğini ihtar ettiğini, yapılan araştırmada davalı ...'in müteahhit firma yetkilisi ... ...'in oğlu olduğunu, müvekkillerinin taşınmaz hisselerini düşük bedel ile almak için müteahhit firma ve diğer davalılar ile birlikte hareket ettiğini, usulüne uygun bir davet ve toplantı yapılmadığını, 6306 sayılı Kanun'a aykırı hareket edildiğini, davalıların 6306 sayılı Kanun'a aykırı işlemlerinin iptali gerektiğini, müvekkillerinin dava konusu riskli yapı raporuna itiraz ettiklerini, itirazın reddedilmesi üzerine idare mahkemesinde iptal davası açtıklarını, açıklanan nedenlerle Konya ili, Selçuklu ilçesi, ... Hacılar Mahallesi Köy İçi mevkii 29614 ada 6306 parsel de kain 1.101,16 m² yüzölçümlü arsa nitelikli boş parselde, riskli yapı bulunduğundan bahisle 6306 sayılı Kanun'a aykırı olarak tanzim edilen, yapı müteahhidinin ... ... İnşaat Emlak Gıda Otomotiv San. Tic. Limited Şirketinin olmasına, müteahhitle tüm hissedarların sözleşme yapmasına, arsa paydaşlarının 226 m² arsalarına karşılık m² net alanlı 341 daire, 166 m² arsalarına karşılık 83 m² net alanlı 2411 daire verilmesine, sözleşme yapmaya yanaşmayan hissedarların hisselerinin diğer paydaşlara açık artırma yolu ile satışına ilişkin, hissedarların 2/3'ü çoğunluğu ile 06.09.2019 tarihinde alındığı belirtilen ortak karar protokolünün/ toplantı tutanağının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar ile müvekkili dışındaki diğer davalıların dava konusu 43 parselde hissedarken söz konusu parselin okul yapımı için kamuya tahsis edilmesi sebebiyle adı geçen davacı ve davalıların hisselerinin 29614 ada, 46 parselde birleştirildiğini, dolayısıyla riskli yapıların 43 parsel üzerinde olduğunu, bu durumun iddia edildiği gibi 46 parsel üzerinde 6306 sayılı Kanun'a göre uygulama yapılamayacağı anlamına gelmediğini, müvekkilinin ... ... İnşaat Şirketi adına hareket ettiğini, bu kapsamda diğer davalılar ile anlaşma sağlandığını, aynı teklifin davacılara yapıldığını, ancak davacılar ile anlaşma sağlanamadığını, akabinde alınan kararların ve yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacıların ikamet ettikleri evinde riskli yapı kapsamında olup davacıların iddialarının tümüyle yersiz olduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu parseldeki evlerin riskli yapı olduğunu, davacıların arsalarına karşılık gelen daire sayısından çok daha fazla daire istediklerini, kendilerinin ... olan daireye kavuşmalarını engellemeye çalıştıklarını, müteahhit tarafından yapılan teklifin hakkaniyete ve piyasa rayicine uygun olduğunu, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin kanuna ve yönetmeliğe uygun olduğunu, davacıların iddialarının yersiz olduğunu bu nedenlerle davanın reddini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava tarihinde ortada idari bir işlem olmadığını, davanın idari işleme karşı açılmadığını, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın; 6306 sayılı Kanun'un 15 ve devamı maddeleri uyarınca arsa/yapı hissedarları tarafından yapılması gereken, buna rağmen müteahhidin yönlendirmesi ve katılımıyla yapılan, kanuna aykırı biçimde sağlandığı belirtilen 2/3 çoğunlukla alınan ortak karar protokolünün iptali davası olduğunu, talep edilen ihtiyati tedbirin de kanuna aykırı biçimde yapılan toplantı, kanuna uygun sağlanmayan çoğunluk ve kanuna aykırı işlemlerle alınan ortak karar protokolüne dayanarak, müvekkillerinin hisselerinin açık artırmada satışının yapılmasının önünü açan işlemlerin durdurulmasına ilişkin olduğunu, davanın açıldığı tarihte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından müvekkillerinin hissesinin satışına ilişkin verilmiş idari bir kararın, taraflarınca da idari işlem aleyhine açılmış bir davanın olmadığını, arsa-yapı hissedarlarının düzenlediği protokolün ve protokolde alınan kararların iptali için açılacak davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun açık olduğunu, 6306 sayılı Kanun uyarınca 2/3 çoğunluğun kararına katılmayan hissedarların paylarının satışına ilişkin idari işlemin yapılabilmesi için, öncesinde arsa-yapı hissedarlarının toplantı yapması, Kanun'un aradığı 2/3 çoğunluğu sağlaması, çoğunluğun kanuna uygun biçimde protokol-toplantı tutanağı düzenlemesi ve buna istinaden çoğunluğa katılmayanlara 15 gün süre vermek suretiyle ihtar gönderilmesi gerektiği dikkate alındığında, bu aşamada yapılan işlemlerin hissedarların yaptığı işlem olduğunu ve bu işlemlerin idari işlem olarak nitelendirilemeyeceğinin çok açık olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin bu hususlarda savunma, itiraz ve beyanlarını sunma imkanı tanımadığını, bu durumun savunma haklarını kısıtladığını, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 ... maddesine de aykırı düştüğünü, İlk Derece Mahkemesinin kanuna aykırı biçimde karşı taraf lehine vekâlet ücretine ve yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına karar verdiğini, tüm bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasına, davanın kabulüyle; davaya konu 06.09.2019 tarihli ortak karar protokolünün/toplantı tutanağının, buna ilişkin değerleme tutanağı ile müteahhitle sözleşme yapılmasına dair tüm işlemlerin iptaline, yargılama ve istinaf giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ve kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6306 sayılı Kanun uyarınca yapılan 06.09.2019 tarihli ortak karar protokolünün iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 6306 sayılı Kanun.
3. 4721 sayılı ... Medenî Kanunu'nun 688 ... ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacı tarafça parsel hissedarları tarafından ana gayrimenkulün yeniden inşası için yapılan ortak karar protokolü toplantısının iptalinin istenildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemesince yargı yolu caiz olmaması sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ise de hissedarlar arasında yeniden yapım ve inşai işlemlerin belirlenmesi için yapılan bu toplantının iptali talebinde adli yargı görevlidir.
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2 nci maddesinin (a) bendinde; iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, tam yargı davaları da, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış olduğundan, gerçek kişiler tarafından yapılan (malikler kurulu kararı, bu karar doğrultusunda yapılan anlaşma protokolü, maliklerce Sermaye Piyasası Kurulundan lisanslı kuruluşa yaptırılan değer tespiti vd.) işlemlerin idari dava konusu edilmelerine yasal olanak bulunmamakla birlikte davacılar tarafından ileri sürülen iddialara yönelik olarak idare tarafından tesis edilen herhangi bir işlemin iptalinin istenilmediği hususu da dikkate alındığında, davacıların istemlerinin adli yargı yerinde açılacak davalarda incelenmesi gerektiği gözetilerek taraf teşkili sağlanıp işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Duruşmaya gelen davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.