"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak irtifak hakkı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığı ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3313 ada 1 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; taşınmaza yönelik kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleşmediğini, taşınmazın bedelinin yapılacak keşifle ve bilirkişi raporuyla belirleneceğini, kamulaştırma işlemleri tamamlanamamışsa da kamu yararı kararının alındığını, kamulaştırma bedeli tespit edilecekken kamu yararını yok sayıp el atmanın önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptaline, davalı idare adına irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak açılmadığı beyan edilmişse de dava dilekçesinin 5 inci maddesinde açık olarak davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının belirtildiği, ıslah edilen bedel için faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beşinci celsede de davanın belirsiz olarak açıldığından davacı tarafa ara kararla süre verildiğini, 24.03.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 676.367,19 TL irtifak bedeli için 11.379,90 TL peşin nispi harcın davacılar tarafından yatırılmasının ihtar edildiğini, bu ara kararın yerine getirildiğini, Mahkemece 15.06.2021 tarihli celsede 24.03.2021 tarihli gayrimenkul değerleme uzmanının hesaplamasına göre eksik harcın 1 ay içinde yatırılmasına karar verilmiş olup bunun davacı tarafça yapılan bir ıslah olmadığını, bu nedenle bilirkişi tarafından alınan yeni rapor ile irtifak bedelinin 958.352,40 TL olarak belirlendiğini ve bu bedelin de davacı tarafça ilk kez 18.01.2022 tarihli dilekçe ile ıslah edildiğini, iki ıslah yapılmadığını, mahkemece davacı tarafın 2 kez talebi ıslah edemeyeceğinden bu talep yönünden davanın kısmen kabulüne (676.367,19 TL) karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca ecrimisile ilişkin davacıların tasarruflarının devam ettiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; davalı idare yönünden el atma şartlarının oluşmadığını, hükme esas raporda %50 değer kaybı uygulanmak suretiyle %25,17 değer düşüklüğü oranının tespit edildiğini, tespit edilen emsal taşınmazın hatalı olduğunu, mahkemenin belirlediği bedel ve kıymet takdir komisyon raporunda belirlenen bedel arasında 10 kat fark olduğunu, aleyhe vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve davacının iki kez ıslah dilekçesi sunduğunu, ikinci ıslah talebi reddedilen davacının iki kez yatırılan ıslah harcının davalı idareden tahsiline karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılarak zemine; üzerindeki el atma tarihinde mevcut olan yapılara değerlendirme tarihi olan 2016 yılı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yapılara ilişkin resmi birim fiyatları esas alınarak ve yıpranma payı düşülerek taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak taşınmazın konum ve niteliğine uygun olarak irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinin ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının ve ecrimisilin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 3313 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma yapı düşülerek değer biçilmesinde aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar nazara alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, davacılara aşağıda yazılı kalan harcın istenildiğinde iadesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.