Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14894 E. 2023/5942 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespiti ve yasal faiz ile fazla depo edilen paranın iadesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tespit edilen kamulaştırma bedelinin bir kısmının ilk kararla ödenmesine karar verilmiş olması, geri kalan kısma ise son karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiği ve fazla depo edilen bedelin davacı idareye iadesine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası ile maddi hataların düzeltilmesi istemine ilişkin karşı davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davacı-karşı davalı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından taşınmazın ve üzerindeki yapıların gerçek karşılığının çok altında bir bedel teklif edildiğini, bu sebeple taşınmazın gerçek değerinin mahkemece yapılacak inceleme ve değerlendirmeler neticesinde tespit edilmesini, davacı idarenin Kıymet Takdir Raporunda mütemmim cüz ve ürün çeşidi bölümünde sadece ahır, duvar, ev ve tel çitten bahsedildiğini, 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi gereğince dava konusu taşınmaza ilişkin düzenlenen ve davalıya tebliğ edilen belgelerde maddi hataların yapılmış olması nedeniyle, bu hataların düzeltilmesini sağlamak amacıyla karşı dava açma gereği hasıl olduğunu, davaya konu gayrimenkulde bir adet ruhsatlı sondaj kuyusunun bulunduğunu, bu kuyunun tespitinin idare tarafından yapılmadığını, taşınmaz üzerinde asma ve ceviz ağaçları bulunduğu hâlde bu ağaçların da kıymet takdirinin yapılmadığını, taşınmaz üzerinde yüzölçümü yanlışlıklarının yapıldığını, taşınmaz üzerinde bulunan ahırın ölçülerinin daha yüksek oranda olduğunu, duvarın yüksekliğinin eksik ölçüldüğünü, evin yan kısmında demir direkler üzerine oturtulmuş garaj bulunduğunu, bunun tespitinin de yapılmadığını beyan etmiş ve karşı davanın kabulü ile maddi hatalar düzeltilip, eksiklikler giderilerek taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.9.2019 tarihli ve 2019/243 Esas, 2019/680 Karar sayılı kararı ile asıl ve karşı davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesine, geri kalan miktarın ise karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/243 Esas, 2019/680 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2019/1654 Esas, 2020/829 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz üzerindeki alt katı marangozhane, üst katı mesken 2 katlı binaya ilişkin davacı idare tarafından düzenlenen 2015 tarihli kıymet takdir raporunda bina 15 yıllık tespit edildiği hâlde, kıymet takdir raporu ile dava tarihi arasında geçen iki yıllık süre içerisinde aşınma payları hakkındaki cetvele göre yığma kâgir cinsinde 17 yaşındaki bina için %25 oranında yıpranma payı düşülmesi ve tüm yapının 3A sınıfı niteliğinde kabul edilerek değer tespitinin yapılması gerekirken, gerekçesi gösterilmeden ayrıca eksik imalat oranı düşülerek denetime elverişli olmayan rapora göre eksik bedele hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2021/53 Esas, 2022/339 Karar sayılı kararı ile asıl ve karşı davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, tespit edilen 317.431,22 TL'ye 16.06.2017 tarihinden karar tarihi olan 21.04.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalıya ödenmesine, bakiye kamulaştırma bedeli olması halinde davacıya iadesine, dava konusu taşınmazın 430,64 m²lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idareye iade edilecek bedelin hükümde açıkça gösterilmesi gerektiğini, yasal faiz yönünden hatalı karar verildiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, yapı bedelinin yüksek hesaplandığını, emsal incelemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulüne karar verildiği hâlde karşı dava yönünden lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ve belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Tespit edilen kamulaştırma bedeli 317.431,22 TL'nin, idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen ve 13.11.2018 tarihli ilk karar ile derhal ödenmesine karar verilen 149.952,35 TL’lik kısmına 16.06.2017 tarihinden 13.11.2018 tarihine kadar, bakiye 167.478,87 TL’ye ise 16.06.2017 tarihinden son karar tarihi olan 21.04.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, tüm bedele son karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi yerinde değildir.

4. Davacı idarece fazla depo edilen bedelin hükümde açıkça gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) (5) numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Tespit edilen kamulaştırma bedeli 317.431,22 TL'nin, idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen ve 13.11.2018 tarihli ilk karar ile derhal ödenmesine karar verilen 149.952,35 TL’lik kısmına 16.06.2017 tarihinden 13.11.2018 tarihine kadar, bakiye 167.478,87 TL’ye ise 16.06.2017 tarihinden son karar tarihi olan 21.04.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,” cümlesinin yazılması,

b) (6) numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “ Davacı idarece fazla depo edilen 500,00 TL'nin davalıya ödenmişse varsa ödendiği tarihe kadar işlemiş neması ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, davalıya ödenmemişse neması ile birlikte davacı idareye iadesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.