Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14950 E. 2023/4355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idarece kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davalarda, her dava için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, mahkemece tek bir hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davaların dilekçelerinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 2 parsel sayılı kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; köy ve mahalle olarak iskân edilmiş olan yerlerde yaşayan vatandaşlara elektrifikasyon hizmetinin davalı tarafından yapıldığını, can ve mal emniyetinin sağlanarak tesis edildiğini, 20 yıllık hak düşürücü süre geçtiğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ve kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin tespiti ile bu bedelin davacı tarafa ödenmesine, pilon yerine ilişkin davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline ve davalı idare adına irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan takyidatın hükmedilen bedele yansıtılmadığını, hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişilerin kanunda aranan şartları taşımadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde ileri çok katlı yapılar inşa edilebileceği gerekçe gösterilerek değer artışı uygulanmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde münavebe sisteminde belirtilen tarım ürünlerinin zaten yetiştirildiğini, elektrik tesisinin ürünlerin yetiştirilmesine engel olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak irtifak hakkı geçirilen taşınmazda irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 166 vd. maddeleri uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede davalar birleştirilebilir ise de, bu durum asıl ve birleştirilen davaların ayrı dava olma niteliğini değiştirmez. Birleştirme kararı sonrasında her dava bağımsız karakterini koruduğu ve davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmesi söz konusu olmadığından, yalnızca birleştirilen davaların tahkikat safhaları müşterek cereyan ettirilerek her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalıdır.

3. Bu itibarla, mahkemece davaların birbirinden bağımsız olması anlamına gelen ''davaların istiklâli prensibi'' uyarınca asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılıp, hüküm kurmak gerekirken mahkemece asıl dava ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.