Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15029 E. 2023/6329 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve intifa hakkı hususunda karar verilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, intifa hakkının kaldırılmış olmasına rağmen, kamulaştırma bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar davalı adına yatırılmasına ve nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına karar vermesi hatalı olmakla birlikte, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden ve bozma öncesi tespit edilen bedele yasal faiz işletilmesi gerektiğinin de gözetilmesi gerektiğinden, 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile davalı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 106 ada 97 parsel (eski 21 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı idare tarafından belirlenerek teklif edilen kamulaştırma bedelinin gerek arsa bazında gerekse yapılar ve müştemilat açısından rayiç değerin çok altında olup güncel piyasaya değerlerini yansıtmaktan uzak olduğunu, küçülen parselin değer kaybının da kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğini, müvekkilinin kamulaştırılan arsasından arta kalan kısım üzerinde aynı ticari faaliyetini devam ettirip ettiremeyeceğinin ve kendisine yeni bir akaryakıt istasyonu ruhsatı verilip verilemeyeceğinin ilgili belediye ve davacı idareden sorulmasını ve yeni bir ruhsat verilemez ise akaryakıt istasyonunun tamamının değerinin belirlenmesini ve müvekkilinin uğrayacağı ticari kazancın da kamulaştırma bedeline yansıtılması gerekeceğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.02.2019 tarihli ve 2016/546 Esas, 2019/187 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 1.689.211,93 TL olduğunun tespiti ile kıymet takdir komisyonunun teklif etmiş olduğu 831.603,90 TL'nin davalıya derhâl ödenmesine, bakiye 857.608,03 TL’nin ise ileride hak sahibine verilmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine, dava konusu taşınmazın 5.292,08 m²lik kısmının tapusunun iptali ile davacı idare lehine tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve 2020/927 Esas, 2021/582 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın kadastro parseli olarak kabulü ile %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesilerek bedel tespiti usul ve kanuna uygun görülerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan fark bedelin derhal ödenmesi yönünden duruşma açılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz yola terk ve ifraz sonucu oluşmuş imar parseli olduğu hâlde, kadastro parseli kabul edilerek tespit edilen m² birim bedelinden düzenleme ortaklık payı kesilmek suretiyle eksik bedel tespiti ve dava konusu taşınmazda dava dışı ... Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama A.Ş. lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşıldığından tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama A.Ş.’nin davaya dahil edilmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususta bir işlem yapılmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanıldığı ve mevzi imar planı dahilinde yer aldığı, bu nedenle arsa vasfını taşıdığı gözetilip bu niteliğine göre değer biçilmesi ve kamulaştırmadan arta kalanda %25 oranında değer düşüklüğü olacağına ilişkin değerlendirmenin Yargıtay incelemesinden geçmekle kesinleştiği, Yaylabağı Belediye Başkanlığı’nın 01.02.2021 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15 inci ve 16 ncı maddelerine göre yola terk ve ifraz sonucu oluştuğu belirtilmekle imar parseli olduğunun kabul edilerek tensip tutanağı ile yapılan hesaplamada toplam kamulaştırma bedelinin 2.413.926,63 TL olarak tespit edildiği ve bu bedel üzerinden hüküm kurulduğu, intifa hakkı sahibi şirketin davaya dahil edildiği ve kamulaştırma bedelinin nemasından intifa hakkı sahibi şirketin yararlanmasına, davacı idareye geçen dava konusu 106 ada 97 parsel üzerindeki intifa hakkının ise bedele yansıtılmasına ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 356 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma açılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz kadastral parsel olduğu halde hatalı olan müzekkere cevabına göre karar verilerek fazla bedele hükmedildiğini, arta kalan alanda %25 oranında değer azalışı uygulanmasının hatalı olduğunu, yapı bedellerinin yüksek belirlendiğini ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasın Talep etmiştir

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının süresinin dolduğu tapu kayıtlarıyla sabit olmasına rağmen kamulaştırma bedelinin nemalarının intifa hakkı sahibine ödenmesinin hatalı olduğunu, intifa hakkı sahibi şirketin intifa hakkının sona erdiğini beyan etmesi ve tapu kayıtlarında da bu husus belli olmasına rağmen dahili davalı ... lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi ve 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine, taşınmazın üzerinde bulunan yapılara aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında dahili davalı ... ve Pazarlama A.Ş. lehine kayıtlı intifa hakkı şerhinin, 18.10.2022 tarihli ve 19826 yevmiye numaralı işlemle terkin edildiği ve fark kamulaştırma bedelinin 21.10.2022 tarihinde tapu maliki davalıya ödendiği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince intifa hakkının kaldırılmasına karar verildiği hâlde, infazda tereddüt uyandıracak şekilde aynı zamanda taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar davalı ... adına üç aylık vadeli hesaba yatırılarak nemalarının intifa hakkı sahibi olan şirkete, intifa hakkı sona erdiğinde ise bedelin davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

5. Bozma öncesi tespit edilen bedele de yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve faiz başlangıç tarihi 01.10.2016 olduğu halde hükümde hatalı olarak gösterilmesi doğru değildir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekili ile davalı vekilinin diğer temyiz taleplerinin reddine,

2. Davacı idare vekili ile davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a. (5) inci paragrafının hükümden tümüyle çıkartılması,

b. (3) üncü paragrafındaki “01.09.2016” tarihinin çıkartılarak yerine “01.10.2016” tarihinin yazılması ve aynı paragrafın sonuna “bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedeli 1.689.211,93 TL’nin kıymet takdir komisyonunca belirlenen 831.603,90 TL'sine 01.10.2016 tarihinden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 27.02.2019 tarihine kadar, bakiye 857.608,03 TL'sine ise 01.10.2016 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 08.04.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,” cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.