"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisile ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın ecrimisil yönünden feragat nedeniyle reddine, tazminat yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü 115 parsel (imar uygulaması ile 1293 ve 1294 parsel) sayılı taşınmazların paydaşı olduğunu, taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından taşınmaza el atılmadığını, bu nedenle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediye Başkanlığı (...) vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.03.2014 tarihli ve 2013/65 Esas, 2014/252 Karar sayılı kararı ile davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... Belediye Başkanlığı (...) yönünden ecrimisil talebinin feragat nedeniyle reddine, tazminat talebinin dava dilekçesindeki 20.000 TL taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 19.03.2014 tarihli ve 2013/65 Esas, 2014/252 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 24.12.2014 tarihli ve 2014/10734 Esas, 2014/18937 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmaza ne zaman el atıldığının araştırılıp 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında el atıldığının anlaşılması halinde el atma tarihi itibarıyla, 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının tespiti halinde ise değerlendirme tarihi itibarıyla niteliği tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması ve ayrıca taşınmazın arsa olduğunun tespiti halinde bilirkişi kurulunca somut emsal olarak incelenen ... Mahallesi 2 ada 92 ve 24 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak hükme esas alınan raporda bu satışların cüzi hisse satışları olup şufa kullandırmama sebebiyle bedellerinin %30 yüksek gösterildiğinin belirtilmesi, bu suretle gerçeği yansıtmadığı kabul edildiği halde bu emsaller üzerinden bedel belirleyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 30.01.2018 tarihli ve 2015/371 Esas, 2018/54 Karar sayılı kararı ile davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden ecrimisil talebinin feragat nedeniyle reddine, tazminat talebinin ıslah dilekçesindeki 158.721,46 TL talep doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 30.01.2018 tarihli ve 2015/371 Esas, 2018/54 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 177 nci maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun artırılmasının mümkün olmadığı, fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerektiği, bu itibarla dava dilekçesi ile talep edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bozma sonrası yapılan ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı Kadriye Belediye Başkanlığı (...) yönünden ecrimisil talebinin feragat nedeniyle reddine, tazminat talebinin dava dilekçesindeki 20.000 TL taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama sürecinde gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmeden yapılan kanun değişikliği ile bozmadan sonra ıslah yapılabileceği düzenlemesinin getirildiğini, fakat mahkemece bozma sonrası ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle kanuna aykırı şekilde karar verildiğini, ancak yargılamayla sürecin uzamaması adına hüküm kısmının düzeltilerek mahkemenin 30.01.2018 tarihli kararında olduğu haliyle onanmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, husumetin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltilmesini, taşınmazın bulunduğu yerden geçen yolun turizm yolu olması nedeniyle müvekkili idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, bu yolun işletme hakkının Kültür ve Turizm Bakanlığında olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı ... Başkanlığından alınmasına,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.