"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain ahşap evi kargir garajı olan bağ nitelikli 4865 ada 4 parsel sayılı taşınmazın malikiyken bu taşınmazın 717 m²sinin 21.12.1965 tarihinde 4865 ada 11 ve 12 nolu parsellere gittiğini, niteliğinin de arsa olarak değiştiğini, 285 m²sinden ise 45750 sayılı plan ile davalı idarece yol geçirilerek 285 m²sinin istimlak edilmek koşuluyla yolun altında kaldığını ve idarece herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını, davalı idarenin söz konusu taşınmaza yol geçirmek suretiyle fiili olarak el atmış olduğunu belirterek, ıslahla birlikte şimdilik 1.600,000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4865 ada 4 nolu parselin İmar İdare Heyetinin 21.06.1961 tarihli ve 339 sayılı kararıyla onaylanan 45750 nolu parselasyon planı kapsamında kaldığını, yekünde kalan alanın 717 m², yola giden alanın 285 m² olduğunun tespit edildiğini, dava konusu parsele ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığını ancak parsele cepheli ... Sokağı ve ... Bulvarı'nın 10 Haziran 1956 yılında açık olduğunun belirlendiğini, hava fotoğrafları uygulandığında bu durumun tespit edileceğini, 1956 tarihinden önce fiilen kaldırım olarak kullanımının tespiti halinde davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.03.2018 tarihli ve 2015/106 Esas, 2018/88 Karar sayılı ilamı ile fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen yerle ilgili talebin reddine, (B) harfi ile gösterilen yerle ilgili talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.11.2019 tarihli ve 2018/2641 Esas, 2019/2443 Karar sayılı ilamı ile İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının reddine, davalı idare vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.11.2019 tarihli ve 2018/2641 Esas, 2019/2443 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu;davacılara ait 4856 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 21.06.1961 tarihli ve 339 sayılı İmar Heyeti Kararı ile onaylanan parselasyon planı ile ikinci kez uygulamaya alındığı, ikinci uygulamada 285 m²sinin yola giden alan olarak ayrıldığı, bu kısmın ikinci kez kesilen düzenleme ortaklık payı niteliğinde olduğu, uygulamanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan imar mevzuatına göre belediyelere bir defaya mahsus düzenlemeye giren arazilerin Kanunda belirtilen oranda eksiği ile dağıtım yapma yetkisi verildiği de gözetildiğinde, bu kısmın tamamının bedelinden davacılar payına isabet eden kısmına hükmedilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2022 tarihli ve 2022/1163 Esas 2022/1517 Karar sayılı ilamı ile; davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu yere 1956 yılı öncesi el atıldığı anlaşıldığından, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun ve emsal karşılaştırmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti" kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın 1940 yılında yapılan kadastro tespiti ile 1203 m² senet alanlı 2003 ada 2 parsel sayılı taşınmaz olarak davacılar murisi Hüseyin Ertuğrul Eti adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra 1956 yılında yapılan imar uygulamasında 177 m²si zaiyat kesilerek 1002 m²sinin 4856 ada 4 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırıldığı, 24 m²sinin 2003 ada 2 parsel sayılı taşınmazın uhdesinde bırakıldığı, 21.06.1961 tarihli ve 339 sayılı İmar Heyeti Kararı ile onaylanan ve 09.12.1965 tarihinde tapuya tescili sağlanan 45750 numaralı yol genişleme planı ile uygulamaya alınarak taşınmazın bu kez 285 m²sinin yola giden alan olarak ayrıldığı, 717 m²sinin 4865 ada 11 ve 12 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırıldığı, sonrasında ise tevhit edilerek 717 m² alanlı 4865 ada 4 parsel sayılı olarak tapuya tescilinin sağlandığı anlaşılmıştır.
3. Dava konusu 4856 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 21.06.1961 tarihli ve 339 sayılı İmar Heyeti Kararı ile onaylanan parselasyon planı ile ikinci kez uygulamaya alındığı, ikinci uygulamada 285 m²sinin yola giden alan olarak ayrıldığı, bu kısmın ikinci kez kesilen düzenleme ortaklık payı niteliğinde olduğu anlaşılmış olup eldeki davada ikinci kez kesilen düzenleme ortaklık payına ilişkin bölümün bedeli talep edilmiş olduğundan, uygulamanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan imar mevzuatına göre belediyelere bir defaya mahsus düzenlemeye giren arazilerin yasada belirtilen oranda eksiği ile dağıtım yapma yetkisi verildiği de gözetildiğinde, bu bölümün fiilen el atma tarihine bakılmaksızın tamamının bedelinden davacılar payına isabet eden kısmına hükmedilmesi yerindedir.
4. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4865 ada 4 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
5. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararın ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.