Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15196 E. 2023/2438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödenen bedele işletilecek faizin başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin kararının hukuka uygun olduğu, ancak fark bedelin ödenmesine karar verilen tarih olan 24.02.2021 tarihinden itibaren işletilecek faizin, İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 01.09.2020 tarihinden itibaren işletilmesine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/ Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun, davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Çanakkale ili, ... ilçesi, ... köyü, 143 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belediyeden taşınmazın mücavir alan sınırları içinde olup olmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanma durumunun sorulmasını, taşınmazın bulunduğu bölgede m² birim değerinin minimum 150-200 TL olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; ... adına tapuda yol olarak terkinine karar verilmesi ve faizin de karar tarihine kadar işletilmesi gerektiğini, ilçe tarım verilerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini, objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; münavebe ürünleri olarak salçalık domates ve kapya biberin alınması gerektiğini, önceki yıllarda görülen emsal dosyalarda bu ürünlerin alındığını, uygulanan münavebe sisteminin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yazı cevabına uygun olmadığını, objektif değer artış oranının %100 ve kapitalizasyon faiz oranının %3 uygulanması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek rapor alınmaksızın hüküm tesisinin yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek suretiyle, sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanarak net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/5-241 Esas 2019/560 Karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 23.10.2018 tarihli ve 12055/17 başvuru No.lu kararı doğrultusunda davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesinin isabetli olduğu; ancak taşınmazın konum ve özelliklerine göre objektif değer artış oranı % 50 olarak uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama neticesinde belirlenen fark bedelin davacı idare tarafından yatırılması sağlanarak 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiği, ayrıca %50 objektif değer artış oranı alınmasının yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiği, ayrıca İlk Derece Mahkemesi tarafından belirlenen fark bedelin İlk Derece Mahkeme karar tarihi ile ödenmediğini, 24.02.2021 tarihli ara karar ile ödenmesine karar verildiğinden bu tarihe kadar faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. İlk Derece Mahkemesi kararı ile belirlenen fark bedel 24.02.2021 tarihli müzekkere ile davalıya ödenmesine karar verildiği halde, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 01.09.2020 tarihine kadar faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafının tüm, davalı tarafın ise diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının açıklanan sebeplerle kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) numaralı bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan “01.09.2020” tarihinin çıkartılmasına yerine “24.02.2021” tarihinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.