"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 179, 180, 181, 184, 187, 188, 192, 193, 197, 198, 199, 200, 201, 203, 716 (eski 202 parselden ifrazen oluşan) ve 718 parsel (eski 207 parselden ifrazen oluşan) sayılı taşınmazlar için kamulaştırma kararı alındığını, akabinde hissedarlar tarafından süresi içinde tezyidi bedel davaları açıldığını; ancak muris ... adına bankaya bloke edilen paranın muris vefat ettiği ve mirasçılarına tebligat çıkartılmadığı için ödenmediğini, buna rağmen dava konusu taşınmazların hükmen tescili için .... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davalar sonucunda 21.06.2006 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edildiğini, tapuda intikal işlemi yaptırmak istedikleri sırada bu durumdan haberdar olduklarını, kamulaştırma bedelinin murislerine de kendilerine de ödenmediğini, taşınmazlara el atılması sebebiyle yıllardır kullanamadıklarını, murislerinin 02.11.2005 tarihinde vefat ettiğini, taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığından bedelinin ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu parsellerin tamamı için Diyarbakır İl İdare Kurulu tarafından 27.11.1975 tarihinde 1975/1046 sayılı Karar ile kamu yararı kararı alındığını, 23.05.1977 tarihinde kıymet takdirinin yapıldığını, kıymet takdirlerini istinaden belirlenen bedelin yatırıldığını, müteveffa ...'a 10.04.1978 tarihinde noter kanalı ile tebligat yapıldığını ve bizzat kendisinin tebliğ aldığını, parsel malikleri tarafından tescil işlemi yapılmaması üzerine cebri tescil davasının açıldığını ve .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.1978 tarih ve 1978/487 Esas sayılı dosyası üzerinden Hazine adına tescil kararı verildiğini, taşınmazların 30.11.1995 tarihinde Milli Savunma Bakanlığına tahsis edildiğini, kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını, Milli Savunma Bakanlığına tahsisi sağlanan dava konusu taşınmazlara ilişkin mükerrer talepte açılan davanın reddi gerektiğini beyanla davanın esastan, zamanaşımı veya kesin hüküm nedenleriyle reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile .... Noterliği tarafından gönderilen evrakın 10.04.1975 tarihinde bizzat davacılar murisi imzasına tebliğ edildiği, bedelin bloke edildiği, dava konusu parsellerden 192 parsel için .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/486 sayılı kararında diğer parseller yönünden .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/487 sayılı kararında tescil kararı verildiği, akabinde idari olarak tescilin her ne kadar 179 parsel ile ilgili olarak 875 m²lik kısım için verilmiş ise de dayanak kamulaştırma belgelerinde 179 parselin tamamı için kamulaştırma yapılmış olduğu belirtilerek 179 parsel ve diğer parseller için idare adına 21.03.2016 tarihinde 3786 yevmiye sayılı işlemle tescil yapıldığı, ayrıca davacıların murisi ...’ın 29.08.1989 tarihinde 1951 yevmiye ile 179, 180, 181, 184, 187, 188, 193, 197, 198, 199, 200, 201, 203 ve 716 parseller de ...’ın hissesinin mirasçılarına intikal işleminden sonra satın aldığı, davacıların murisi ...’a tebliğ edilen kıymet takdir tutanaklarında taşınmazların tam olarak kamulaştırıldıkları bilgisinin bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; muris ...'ın hissedarı olduğu dava konusu taşınmazlar için kamulaştırma kararı alındığını, akabinde hissedarlar tarafından süresi içinde tezyidi bedel davaları açıldığını, ancak muris ... adına bankaya bloke edilen paranın muris vefat ettiği ve mirasçılarına tebligat çıkartılmadığı için ödenmediğini, buna rağmen dava konusu taşınmazların hükmen tescili için .... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davalar sonucunda 21.06.2006 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edildiğini, tapuda intikal işlemi yaptırmak istedikleri sırada bu durumdan haberdar olduklarını, kamulaştırma bedelinin murislerine de kendilerine de ödenmediğini, taşınmazlara el atılması sebebiyle yıllardır kullanamadıklarını, murislerinin 02.11.2005 tarihinde vefat ettiğini, kamulaştırma tebligatının usulsüz olduğunu, noter tebligatının yapıldığı tarihte murisin vefat etmiş olduğunu, ölü kişiye yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, her ne kadar mahkemenin gerekçesinde iddiaların bankaya yöneltilmesi gerektiği açıklanmış ise de; banka hesabına yatan kamulaştırma bedelinin 10 yıl hesapta bekleyeceği ve daha sonra Hazineye iade edileceği hususunun dikkate alınmadığını, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma belgelerinin davacıların murisi ... ile adı geçen muris tarafından satın alınan hisseler yönünden kamulaştırma tarihindeki maliki olan ...'a usulüne uygun olarak noter kanalıyla tebliğ edildiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürenin geçtiği ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri hususların gözetilmediğini, murisin ... paylarını satın alırken tapuda kamulaştırmaya ilişkin şerh olmadığını, devredenin kamulaştırma konusunda murisi bilgilendirmediğini, iyiniyetinin korunması gerektiğini, nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de bedel ödenmeksizin tapunun iptalini mülkiyet hakkının ihlali olarak gördüğünü, hissedarlar tarafından süresi içinde tezyidi bedel davaları açıldığını, usulsüz tebligatın kamulaştırma işleminin tebliği anlamına gelmemesi gerektiğini, muris öldüğü ve mirasçılarına tebligat çıkartılmadığı için ödenmediğini, banka hesabına yatan kamulaştırma bedelinin 10 yıl hesapta bekleyeceği ve daha sonra Hazineye iade edileceği hususunun ve bankaca Hazineye devredilmeden önce bildirim yükümlülüğünde bulunulması gerekliliğinin gözetilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14 ve 25 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma belgelerinin davacıların murisi ...’a bizzat 10.04.1978 tarihinde, muris tarafından satın alınan hisseler yönünden kamulaştırma tarihindeki maliki olan ...'a ise yine aynı tarihte bizzat noter kanalıyla tebliğ edildiği, 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürenin geçtiği ve kamulaştırma işleminin kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.