Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15263 E. 2023/3568 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sulu tarım arazisi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespiti için yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gözetilerek, bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, Sur ilçesi, ... köyü, 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma nedeniyle dava açtığını, dava açmadan önce 05.10.2012 tarihinde karayollarına ihtarname ile kamulaştırma yapılması gerektiğini ihtar ettiğine, buna rağmen davacı kurumun kamulaştırma yapmadığını, dava konusu taşınmaza müdahale ederek duble yol yapımına devam ettiğini, müvekkilinin kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil davasını açmak zorunda bırakıldığını, dava sonuçlanma aşamasına gelirken idarenin ... bu davayı açtığını, davacının hakkını açıkça kötüye kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun bilimsellik ve objektiflikten uzak olduğunu, raporda münavebeye esas alınan ürünlerin verim ve fiyatlarının yüksek, masraf ve kapitalizasyon faiz oranının düşük alındığını, objektif değer artışı uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, yol yapımı nedeniyle taşınmazdan arta kalan alanda meydana gelen değer artışının hesaplanmadığını, kamulaştırma bedeline işletilen faizin hatalı olduğunu, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin idarenin kıymet takdir raporu ile belirlediği bedelden fazla olan ve 3'er aylık vadeli hesapta nemalandırılmak üzere bloke edilen kısmının dava tarihinin 4 ay sonrasından başlayarak ve davalının istinaf talebinin olmadığı dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ve diğer nemalarıyla birlikte derhal hak sahibine ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın ödemeye yönelik bentleri düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... ili, Sur ilçesi, ... Mahallesi 9 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın komşu parselde bulunan kuyudan ve taşınmazın doğusunda bulunan göletten sulanabilme imkanın olduğu tespit edilerek sulu tarım arazisi kabul edilmişse de bu rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahallinde keşif heyetine jeolog bilirkişi de dahil edilip yeniden keşif yapılarak taşınmazın halihazırda fiilen sulanıp sulanmadığı, su kaynağının veya mevcut ise sulama tesisinin taşınmazın yüzölçümü dikkate alındığında taşınmazın tamamını veya bir kısmını sulamaya yetip yetmeyeceği (hakim gözlemi keşif tutanağına yazılmak suretiyle) hususları kesin olarak belirlendikten ve komşu parsel numarası açıkça belirtilmek suretiyle davalıya ait olup olmadığı değilse maliki ile suyu kullanma konusunda sözleşme yapılıp yapılmadığı araştırılarak tapu kayıtlarıda getirtilip tespit edildikten, göletin suyunun taşınmazın tamamını sulamaya yeterli olup olmadığı belirlendikten sonra bilirkişi raporu denetlenerek karar verilmesi gerekirken, taşınmaza sulu tarla olarak değer biçen bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.