"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ...nlı Mahallesi 134 Ada 46 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; kıymet takdir raporunda belirlenen kısmın derhal, fark bedelin ise üçer aylık vadeli hesaba bloke edilerek karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bakiye kalan bedele kararın kesinleşmesine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesinin mükerrer faiz işletilmesine neden olduğunu, münavebeye alınan ürünlerin verim durumunun kamulaştırma bedeli hesabında dikkate alınmadığını, fahiş hesaplanan kamulaştırma bedelleri ile arazi sahipleri sebepsiz zenginleşirken, kamunun ve yatırımcının yararının göz ardı edildiğini, hükme esas raporda objektif değer artışı için sayılan özelliklerin ... ilçesinin iklim özelliklerini karşılamadığını, bu bölgedeki tarım arazilerinin ... bölgesinden farklı olarak tarım arazileri kamulaştırma bedellerinin onda biri fiyatına satıldığını bu nedenle kamulaştırma bedelinin yeniden hesaplanması için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda sulama maliyetine ilişkin resmi veriler olmadan değerlendirme yapılmış olup taşınmazın niteliğine uygun tespit yapılmadığını, münavebeye ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu ve taşınmazın özelliklerinin doğru tespit edilmediğini, objektif değer artış payı çok daha yüksek iken kapitalizasyon faiz oranının düşük alınması gerektiğini bu haliyle bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu belirterek kararı temyiz etmektedir
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sulu arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğu, taşınmazın yerleşim yerlerine uzaklığı ve konumu değerlendirildiğinde belirlenen %10 objektif değer artışının isabetli olduğu, seçilen münavebe ürünlerinin aynı yöreden Yargıtay'a intikal eden dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği; ancak Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak ara karar verildiği gözetilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Adana ili, Tufanbeyli ilçesi, Yamanlı Mahallesi, 134 ada 46 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın Seyhan Nehrinin ana kollarından cazibeli olarak sulandığı anlaşıldığından, sulu arazi niteliğinde kabul edilerek uygulanan kapitalizasyon faiz oranı doğru olduğu gibi, tespit edilen bedel aynı kamulaştırma kapsamında kalan benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda tespit edilen metrekare birim fiyatı ile uyumludur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı idda ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.